Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmak, sorunlara çözümler üretmek, programımızdaki işlerin takibini yapmak, yeni projeler geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.
Geçtiğimiz haftaya organize sanayi bölgelerimizde kurulan mesleki eğitim merkezlerinin ortak açılış töreni ile başlamıştık. En büyük zararı 28 Şubat’ın verdiği mesleki eğitim sistemimizi yeniden ayağa kaldırma çabalarımızın bu en son ve en verimli adımıyla ülkemizin önemli bir meselesini daha hâl yoluna koyduğumuza inanıyorum.
Hem işverenlerimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli personel ihtiyacını karşılayacak, hem gençlerimizin donanımlı bir şekilde hayata atılmalarını ve geleceklerini görebilmelerini sağlayacak yeni mesleki eğitim merkezleri modelimizin bir kez daha ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI HEDEFİNİ KARALAMAYA ÇALIŞANLARIN MAHCUBİYETLERİNİ HEP BERABER GÖRECEĞİZ”
Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüyerek dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesini hedeflediğimiz bir dönemde böyle bir projenin gerçekleştirilmiş olması ayrıca önemlidir. Nitekim bu törende bir araya geldiğimiz sanayicilerimizin hedeflerimize ulaşma konusundaki inancına ve gayretine bizzat şahit olduk. İnşallah önümüzdeki yıl bu zamanlar bambaşka bir Türkiye fotoğrafıyla milletimizin huzuruna çıkacağız. İşte o zaman kimi inanmadığı, kimi istemediği için ülkemizin takip ettiği büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası hedefini karalamaya çalışanların mahcubiyetlerini hep beraber göreceğiz.
Yine geçtiğimiz hafta iştirak etmekten memnuniyet duyduğumuz bir diğer önemli program, Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreniydi. Türkiye, Birleşmiş Milletler’e bağlı UNESCO tarafından hazırlanan somut olmayan kültürel miras listesine en çok değer kaydettiren ülkeler arasında yer almaktadır. Yaşayan İnsan Hazineleri Ödüllerimiz, Anadolu’nun bereketli kültür mirasının dünyaya tanıtılması bakımından önemli bir envanter çalışmasıdır. Bu kapsamda 2021 yılı için belirlenen 21 sanatçımız ile mehteran birliğimize, marifet sahiplerine hak teslimi olarak gördüğümüz ödüllerini takdim ettik.
Çarşamba günü yaptığımız Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısında mevcut projeleri gözden geçirme yanında, önümüzdeki dönemde öncelik vereceğimiz hususları değerlendirdik ve karara bağladık.
Perşembe günü Avrupa Birliği büyükelçileriyle bir araya gelerek ülkemizle birlik arasındaki ilişkilerin geçmişten bugüne muhasebesini yaparak tıkanan noktaları ve çözüm yollarını kendileriyle paylaştık.
Cuma günü ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk’un hizmete girme töreni vesilesiyle bu alandaki gücümüzü ve kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyduk.
Cumartesi günü Aydın’da gerçekten çok güzel bir dizi programa katıldık. Söke’de toplamda bir milyar dolarlık bir proje olan KİPAŞ Kâğıt Fabrikasının 550 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilen ilk etabını hizmete açtık. Bu fabrika ithalatımızı azaltarak ve ihracatımızı artırarak ülkemiz cari dengesine yılda 450 milyon dolarlık olumlu katkıda bulunacaktır.
Aydın’da toplu açılış töreni vesilesiyle hem oradaki kardeşlerimizle hasret giderdik, hem de kendileriyle samimi bir hasbihal yaptık. On binlerin katıldığı bu törende coşku, heyecan tamamıyla oraya hâkimdi.
Aynı günün akşamı rahmetli Menderes’in hayatının son günlerinde Çine Çayı’nın kenarında oturup söğüt ağaçlarının altında serinliğinin saadetini tatmak istediği yerde inşa edilen Adnan Menderes Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdik. Müzede Menderes ailesi, gençlerimiz ve diğer katılımcıların iştirakiyle yaptığımız ufuk açıcı demokrasi sohbeti de hem geçmişin hatırlanmasına, hem geleceğimize umutla bakmamıza vesile oldu.
Özellikle de bu vesileyle Aydın’daki programımıza çizdikleri güzel resimleri, “Seni çok seviyorum Tayyip Amca” notuyla bize ileten Hatice ve Nisa evlatlarımıza da selamlarımı iletiyorum.
“522 KONUTUN TESLİM TÖRENİNDE ARNAVUT KARDEŞLERİMİZLE BİR ARAYA GELDİK”
Önceki gün Arnavutluk’a hem açılış törenleri, hem resim görüşmeler vesilesiyle bir ziyaret gerçekleştirdik. Öncelikle Laç şehrinde 2019 depreminin yol açtığı yıkımın telafisi için TOKİ’miz vasıtasıyla inşa ettirdiğimiz 522 konutun teslim töreninde Arnavut kardeşlerimizle bir araya geldik. Ardından Başbakan Sayın Edi Rama ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirerek farklı alanlarda yedi anlaşma imzaladık. Daha sonra Arnavutluk Meclisi’nde milletvekillerine hitap etme imkânı bulduk. Son olarak da Tiran’da restorasyonu TİKA tarafından yapılan Osmanlı döneminde inşa edilen en önemli eserlerden biri ve günümüze ulaşan tek yer olan Ethem Bey Camii’nin açılış törenine katıldık. Arnavutluk’a ayak basışımızdan ayrılışımıza kadar bize ve heyetimize gösterilen teveccüh, Balkan coğrafyasındaki kardeşlerimizle aramızdaki gönül bağının gücünü göstermeye tek başına yeterlidir. Ayrıca, yine Tiran’da yapılan tarafımızdan şu anda bitmek üzere olan muhteşem caminin ki yaklaşık 3 bin 250 cemaat kapasiteli caminin son şu anda çalışmalarını yerinde bir görelim dedik ve yerinde arkadaşlarımızla beraber camiyi bir gezdik. İnşallah yetişebilirse Ramazan sonuna kadar caminin bitişini gerçekleştireceğiz ve ondan sonra da açılışını inşallah Tiran’da yapacağız.
Dün de yine Balkanlar’dan önemli bir misafirimizi, Sırbistan Cumhurbaşkanı Sayın Vucic’i ağırladık. Kendisiyle Bosna Hersek’teki son gelişmeler başta olmak üzere bölgeye ve ülkelerimizin ikili ilişkilerine dair kapsamlı fikir alışverişinde bulunduk.
“MUHTARLAR BULUŞMAMIZ YİNE COŞKULU VE SAMİMİ BİR ATMOSFERDE GEÇTİ”
Bugün ise Kabine toplantımızın özellikle öncesinde ülkemizin dört bir yanından muhtarlarımızla bir araya geldik. Yaklaşık bin 500 civarında muhtarımızın da katıldığı yemekli sohbet toplantısını kendileriyle gerçekleştirdik. Koronavirüs salgını sebebiyle ara verdiğimiz muhtarlar buluşmalarımızın bu ilk toplantısı her zamanki gibi yine coşkulu ve samimi bir atmosferde geçti.
Tabi bu programların yanında hemen her gün kabine üyelerimizle ve kurumlarımızın yöneticileriyle çok sayıda dar kapsamlı görüşmeler yaparak ülkemizin ve milletimizin gündemindeki konularla ilgili istişarelerde bulunduk, kararlar aldık. Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmak, sorunlara çözümler üretmek, programımızdaki işlerin takibini yapmak, yeni projeler geliştirmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
Dünyanın yakın tarihin en büyük sağlık ve ekonomik krizini yaşadığı bir dönemde hem ülkemizi bu fırtınadan sâhil-i selâmete çıkartmak, hem önümüze gelen fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için daha çok çalışacağız. İstikrar ve güven iklimini güçlendirerek, programlarımızı kararlılıkla uygulayarak, ekonomideki hedeflerimize ulaşmamızı engellemek isteyenlere aradıkları ortamı vermeyeceğiz. Bu ülkenin boş teneke gürültüsünden öte anlamı olmayan, insanımızın önüne herhangi bir vizyon ve umut koymayan polemiklerle, kavgalarla, itiş-kakışlarla kaybedecek vaktinin ve enerjisinin olmadığı bilinciyle yolumuza devam edeceğiz.
“İÇ SARSINTILAR VE DIŞ BASKILARLA YERLE YEKSAN OLAN TÜRKİYE FOTOĞRAFI HAMDOLSUN ARTIK GERİDE KALMIŞTIR”
Aziz milletim, Türkiye geçtiğimiz 20 yılda kurduğu güçlü altyapı üzerinde küresel sınamalara hiç olmadığı kadar hazırlıklı girdiği bir dönemden geçmektedir. Bugünün Türkiye’si ne 1970’li yılların, ne de 1994 ve 2001 krizlerinin kırılganlığıyla maluldür. Siyasetinden ekonomisine kadar tüm unsurlarıyla küçük iç sarsıntılar ve dış baskılarla yerle yeksan olan Türkiye fotoğrafı hamdolsun artık geride kalmıştır. Ülkemizin Gezi olaylarından beri yaşadığı her hadise bu gerçeği bize tekrar tekrar göstermiştir. Milletimizin birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin gücü devletimizin altyapısı ve makro dengeleriyle geldiği seviyenin desteği sayesinde kendi hedeflerimizden kopmadan yolumuza devam edebiliyoruz. Bunun son örneğine geçtiğimiz aylarda yaşadığımız ekonomimizin gerçekleriyle uyumlu olmayan, daha ziyade belli kesimlerin oluşturduğu suni bir panik hâlinin etkisiyle ortaya çıkan döviz kuru dalgalanmasında hep birlikte şahit olduğumuz konudur. Kendi içerisinde dinmesini beklediğimiz bu dengesizlik hâli devam edince, serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde 20 Aralık’ta açıkladığımız bir tedbir paketiyle panik havasını dağıtmak mecburiyetinde kaldık. Her şey bitip kur yeniden dengeye oturduğunda görüldü ki aslında ortaya böyle bir sert çıkış yaşanmasını gerektirecek hiçbir sebep, hiçbir tehdit, hiçbir tehlike mevcut değildir.
“ŞU ANA KADAR 163 MİLYAR LİRALIK MEVDUAT, KUR KORUMALI SİSTEME GEÇMİŞTİR”
Açıkladığımız tedbir paketindeki unsurlardan biri olan kur korumalı Türk Lirası mevduatına bireylerin ve yatırımcıların ciddi ilgi gösterdiğini görüyoruz. Şu ana kadar 163 milyar liralık mevduat, kur korumalı sisteme geçmiştir. Katılım finans kuruluşlarını da sisteme dâhil ederek bu imkânın cazibesini artırdık. Döviz ve altın cinsi hesaplardan bu mevduata dönüşleri zorunlu karşılıktan muaf tuttuk. Tüzel kişilerin döviz ve altın hesaplarından bu sisteme geçişini teşvik etmek için stopaj oranını sıfırladık. Türk Lirası hesaplarına Hazine desteğinin hukuki altyapısını oluşturacak kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmektedir.
Merkez Bankamız da dış ticaret firmalarına Türk Lirası vadeli döviz satım ihaleleri düzenleyerek kendi paramızın istikrarına katkıda bulunuyor.
Devlet iç borçlanma senetlerine olan talebi artırmak için burada da stopajları sıfıra indirdik. Aynı şekilde temettü gelirlerine uygulanan stopajı 5 puanlık indirimle yüzde 10’na çektik.
Yastık altı altınları ekonomiye kazandırmaya yönelik çalışmalarımız sürüyor. Bu çerçevede hurda altın değerleme sisteminin işlerliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için milyem değerlerinde değişiklik yaptık. Bankaların, darphanenin ve altın rafinerilerinin içinde yer aldığı bir mekanizmayla vatandaşlarımızın altınlarını sisteme sokmalarını temin edeceğiz. İsteyen vatandaşlarımız bu sisteme verdikleri altınlarını veya darphane altını bazında açtıkları hesaplarındaki birikimlerini fiziki altın olarak alabilmelerini de sağlayacağız. Hazine ve Maliye Bakanlığımız altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihracını farklı alternatiflerle sürdürüyor.
Tutarı 250 milyar lirayı, katılımcı sayısı 13,2 milyon kişiyi bulan bireysel emeklilik sistemindeki devlet katkısını yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkartan kanun teklifi de Meclis Genel Kurulu’ndadır.
“YATIRIMCILARIMIZA TÜRK LİRASI BAZLI YENİ ALTERNATİFLER SUNUYORUZ”
Girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişimci sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kazançları Kurumlar Vergisinden istisna tutuyoruz. Bunun yanında çeşitli fonlardan elde edilen kar paylarının iştirak kazançlarını da bu kapsama alıyoruz.
Kamu iktisadi teşebbüslerinden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli kamu borçlanma senetleri çıkartarak yatırımcılarımıza Türk Lirası bazlı yeni alternatifler sunuyoruz. Kamu bankalarının kredilerinin belli bir oranını her yıl önceden ilan edilecek sektörlere şeffaf bir şekilde kullandırmalarını temin ediyoruz.
Kredi Garanti Fonu desteğiyle istihdamı koruma ve geliştirme öncelikli işletme ve yatırım kredileri vermeye yönelik paketin hazırlığı da bitmek üzeredir. Finansal istikrar ve güveni temin için sermaye artırımlarını teşvik ettiğimiz bankaların kredi tahsisi ve izlemesini uluslararası standartlara uygun sistemlerle yapabilmelerini sağlayacak bir altyapı kurduk. Böylece proje odaklı bankacılığı yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.
İhracat ve imalat sektörlerindeki sanayi şirketlerinin Kurumlar Vergilerini 1 puan indiren düzenleme de Meclis’te görüşülmektedir. Katma Değer Vergisinde etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlayacak çalışma tüm taraflarla görüşülerek hazırlanıyor. Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Finansal İstikrar Komitesi ve Fiyat İstikrarı Komitesi gibi yapıları etkin şekilde çalıştırıyoruz.
Aziz milletim; Türkiye ekonomi modeli çerçevesinde hazırlıklarını sürdürdüğümüz çalışmaları ilgili taraflarla beraber olgunlaştırarak kamuoyuyla paylaşmayı ve hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizin bir daha geçtiğimiz aylardakine benzer dalgalanmalar yaşamaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Kendi ülkesinin ve ekonomisinin felaketi pahasına açgözlülük yapanlara hareket alanı bırakmamakta kararlıyız. Kısır hesaplarla hareket ederek içinden geçtiği kritik süreçte ülkemize zarar verenleri, kusura bakmasınlar, affetmeyeceğiz.
“İNŞALLAH BU EKONOMİ PROGRAMIMIZI DA BAŞARIYA ULAŞTIRACAĞIZ”
Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda sabrıyla, fedakârlığıyla, gayretiyle, emeğiyle, üretimiyle, dirayetiyle bize destek veren her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Nice büyük mücadelelerden alnının akıyla çıkan, nice aşılmaz gözüken engelleri geride bırakan, nice olmaz denilenleri gerçekleştiren bir millet olarak inşallah bu ekonomi programımızı da başarıya ulaştıracağız.
Türkiye’yi çift paralı bir ülke olmaktan çıkartarak dış ticaretle iştigal edenler dışında herkesin işini de, tasarrufunu da Türk Lirası ile yaptığı bir yer hâline getirmek için herkesten destek istiyoruz. Ülkemizde döviz mevduat hesapları hâlâ oldukça yüksek seviyelerdedir. Vatandaşlarımızı, kurumlarımızı, yatırımcılarımızı sağladığımız imkânlardan faydalanarak dövizden kendi paramıza ve kendi paramızla yürütülen finansal enstrümanlara geçmeye davet ediyoruz. Hükûmet olarak devletimizin tüm kaynaklarını milletimizin emrine tahsis ettiğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Geçtiğimiz yıl sadece milletimize daha uygun fiyatlarla doğal gaz, elektrik ve akaryakıt vermek için yaptığımız fedakârlığın tutarı 165 milyar liradır. Bu tutarın bütçenin neredeyse onda biri kadar olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yılbaşından itibaren bu ürünlerin fiyatlarında yaşanan artışlar da mümkün olabilecek en alt seviyede yapılmıştır. Bir başka ifadeyle, devlet bu alanlarda fedakârlık yapmayı sürdürmektedir. Yanı başımızdaki Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyayı takip eden herkes bu gerçeği teslim edecektir. Üstelik tüm bunları salgından, tabii afetlere kadar yaşadığımız nice badireye rağmen başardık.
Aynı şekilde asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız artışları da bütçe imkânlarını sonuna kadar zorlayarak gerçekleştirdik. Amacımız; ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyütmek, böylece ortaya çıkacak artı değeri tekrar insanlarımızın hizmetine vermektir.
Dünyadaki değişimlerin, ekonomide de yeni yaklaşımları, yeni çözümleri, yeni politikaları, yeni uygulamaları gerektirdiği gerçeğini ilk gören ülkelerden biriyiz. Türkiye’nin izlediği bu yol şimdi pek çok ülke tarafından konuşulmakta, değerlendirilmekte, yavaş yavaş uygulanmaya başlanmaktadır. Bir asırlık, yarım asırlık çözümleri ülkemize tek hakikat, tek kurtuluş yolu olarak dayatanlar da elbette bir gün efsunlu uykularından uyanacaklardır. Biz o güne kadar inşallah ülkemizi her alanda olduğu gibi ekonomide de hak ettiği seviyeye getirmiş olacağız.
“SAĞLIK SİSTEMİMİZ SALGINLA MÜCADELE İÇİN GEREKLİ KAPASİTEYE SAHİPTİR”
Aziz milletim; dünya koronavirüs salgınının yeni dalgası altında sıkıntılı günler geçirmeyi sürdürüyor, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere pek çok coğrafya Omicron varyantının etkisi altında kıvranıyor. Türkiye, salgının her safhasında olduğu gibi bu süreçte de hem vatandaşlarının sağlığını gözeten, hem günlük hayatın kendi akışında sürmesini temin eden bir yaklaşımla yoluna devam ediyor. Hamdolsun, sağlık sistemimiz hastane ve yoğun bakımından aşıya kadar salgınla mücadele için gereken her türlü ihtiyacı karşılamaya yetecek kapasiteye sahiptir.
Ülkemizin bilim insanlarının geliştirdiği ve yine ülkemizdeki tesislerde üretimine başlanan TURKOVAC aşımız sayesinde artık kendimize daha güvenle bakıyoruz. Aşı geliştirme ve üretimi konusunda devam eden çalışmalarımızda inşallah yakın gelecekte Türkiye bu alanda dünyanın önde gelen merkezlerinden biri hâline dönüşecektir.
Salgının yayılması, istihdam ve üretim tarafında şu ana kadar kayda değer bir soruna, kesintiye yol açmamıştır. ,
Eğitim-öğretim başta olmak üzere hiçbir alanda insanlarımızın mağduriyetine neden olacak bir açığa, aksaklığa, gereksiz kısıtlamaya meydan vermedik, vermeyeceğiz. Bu son dalganın koronavirüsü öncelikle tehdit olmaktan çıkartarak rutin salgınlar seviyesine geriletmesini umuyoruz. Vatandaşlarımızdan bu dönemde de temizlik, mesafe, maske kurallarına uymayı, aşılarını yaptırmayı veya tamamlamayı ihmal etmemelerini istiyoruz.
“60 YAŞ ÜZERİ VATANDAŞLARIMIZIN SAĞLIKLARI İÇİN HATIRLATMA DOZLARI ÖNEMLİDİR”
Bilhassa 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın sağlıkları için hatırlatma dozları önemlidir. Yeni varyantta maske kullanımının etkin sonuçlar verdiği bilinmektedir. İnşallah bu badireyi de geride bıraktıktan sonra salgınla birlikte zorunlu olarak odak değiştiren sağlık sistemimizi vatandaşlarımıza daha etkin ve kalite hizmet sunacak şekilde geliştirmeye yöneleceğiz.
Ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda şehir hastaneleri ve onları aratmayan devlet hastanelerimizle, özel kuruluşlarımızla dünyanın en üst düzeyde sağlık hizmeti veren kurumlarına kavuşturduk. Doktorlarımızla, hemşirelerimizle, destek personellerimizle sayıları artık bir milyon 200 bine ulaşan sağlıkçılarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Ecdadın, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi diyerek dünyada sağlıktan daha büyük mutluluk olmadığını ifade ettiği düsturla çalışmayı sürdüreceğiz.
Son dönemde vatandaşlarımızdan gelen serzenişleri biliyoruz, bunları da çözüm için gereken hazırlıkları yapıyoruz. Milletimiz müsterih olsun, geçtiğimiz 20 yılda olduğu gibi bugün de, yarın da bu ülkenin ve insanlarının çözülmedik hiçbir sorununu bırakmayacağız.
Aziz milletim; sözlerime son vermeden önce birkaç hususu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkemizde 2021 yılında yaşanan yangın ve sel afetlerinde zarar gören vatandaşlarımıza 2090 iş yeri, 2338 araç ve muhtelif ev eşyası yardımı kapsamında toplam 354 milyon lira ödeme yapılmıştır.
Ayrıca, tarım ürünleri zarar gören vatandaşlarımıza da 133 milyon lira ödeme gerçekleştirilmiştir. Şimdi de tarım ürünleri zararlarının karşılanması konusundaki eksikleri tamamlamak için AFAD üzerinden 200 milyon liralık bir kaynak daha ayırıyoruz. Bu meblağ da en kısa sürede Antalya, Artvin, Aydın, Bartın, Kastamonu, Mersin, Muğla, Osmaniye, Rize, Sinop ve Van’daki hak sahiplerine dağıtılacaktır.
Öte yandan, kadim tarihî ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Afganistan’da yaşanan sıkıntılara bigâne kalmıyoruz. Uzun yıllardır süren iç çatışmalar, dış yardımların kesilmesi, kuraklık ve sert hava şartları sebebiyle milyonlarca Afganlı kardeşimiz çok zor şartlarda hayata tutunma mücadelesi vermektedir. Ülkede 13 milyonu çocuk olmak üzere 19 milyona yakın kişinin acil gıda sıkıntısı olduğu bilinmektedir. Türkiye olarak bu zor dönemlerinde Afganistanlı kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. AFAD koordinasyonunda 10 sivil toplum kuruluşumuzun desteğiyle bu ülkeye 700 ton gıda, giyim, sağlık, malzeme olarak söylüyorum, acil ihtiyaç ürünleri taşıyan bir iyilik treni göndermeye hazırlanıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımız tarafından temin edilecek bu ihtiyaç maddeleri Devlet Demiryolları’mızın bir treniyle Afganistan’a ulaştırılacaktır. İmkânı olan vatandaşlarımızı bu iyilik trenine katkıda bulunmaya davet ediyoruz.
Diğer yandan, pancar üreticilerimize verilecek avans, kota tamamlama pirimi ve posa bedellerinde yüzde 100’e varan oranlarda artış yaptık. Pancar alım fiyatını da kilogramda 42 kuruştan 80 kuruşa çıkardık, böylece pirim ve posa desteğiyle birlikte önümüzdeki dönem için üreticilerimize ton başına 875 liralık bir pancar bedeli ortaya çıkıyor. Hasat döneminde elbette bu rakamlar tekrar değerlendirilecektir. Çiftçilerimizin 2022 hasat dönemindeki üretimini desteklemek için imkânlarımızı seferber etmeyi sürdüreceğiz.
“DOĞAL GAZ DESTEĞİNDEN YAKLAŞIK 4 MİLYON HANE YARARLANACAK”
Bir başka konu, elektrik tüketim desteği programı kapsamında yapılan ödemelerdir. Bu kapsamda ülkemizde son 3 senede yıllık ortalama 2,1 milyon haneye toplamda 6,4 milyar lira kaynak tahsis edilmiştir. Elektrik desteği programının kapsamını kronik hastalığı sebebiyle cihaz kullanan, maddi imkânı yetersiz vatandaşlarımızın elektriğe erişiminde sıkıntı yaşamalarının önüne geçecek şekilde genişletiyoruz. Bu şekilde 50,4 milyon liralık ilave kaynakla 20 bin aileyi daha elektrik desteği kapsamına alıyoruz.
Kömür yardımı alan hanelerden isteyenlerin bunu doğal gaz olarak da kullanabilmelerini sağlayacak düzenleme tamamlandı. Doğal gaz desteğinden yaklaşık 4 milyon hane yararlanacak. Sosyal destek yelpazesini genişleten bir başka çalışmayı da bitirmek üzereyiz.
Tüm bu hususların da milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu duygularla bir kez daha sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.