Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Türkiye; siyasetiyle, ekonomisiyle, askerî gücüyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak, güçlü kalmak mecburiyetinde olan bir ülkedir. Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza etrafımızda yaşananlara akıl ve vicdan penceresinden bakan herkes, bu hakikati görecektir, kabul edecektir. Bölgemizde hiçbir hadisenin, hiçbir gelişmenin, hiçbir krizin Türkiye’den bağımsız olmadığı, inkâr edilemeyecek bir gerçektir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasına, tüm Ankaralıları selamlayarak ve toplantının hayırlara vesile olmasını dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarında görev alanları tebrik etti, ahirete irtihal edenlere ise Allah’tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler, Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın emaneti Cumhuriyet’in başkenti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Millî Mücadele’de düşman dibine kadar geldiği günlerde bile dimdik ayakta kalarak yönetim görevini sürdüren Ankara, 15 Temmuz’da bir kez daha gazilikle şereflenmiştir. Darbecilerin attıkları bombalara, sıktıkları kurşunlara, uçurdukları uçaklara, araçların ve insanların üzerlerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankara’ya ve Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Ankara’nın sadece devletin başkenti olmadığı, aynı zamanda Türkiye’nin tüm renklerini, zenginliklerini, birikimini, umudunu bünyesinde toplayan, mazi ile ati arasında kurdukları köprünün kilit taşı konumunda bir şehir olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sebeple AK Parti olarak kendileri için de Ankara’nın daima özel, önemli ve kritik bir yer olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hamdolsun, Ankara ilk günden beri bize sahip çıkmış, destek vermiş, dağ gibi yanımızda durmuştur. Milletimizin asırlık demokrasi ve kalkınma özlemlerini hayata geçirme sorumluluğunu üstlenmiş AK Parti kadrolarının öncü lokomotiflerinden biri de Ankara teşkilatıdır. Ankara’daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü, kabiliyetimizi ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye’deki hareket alanımız da o derece genişler” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara teşkilatının geçen yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki tüm siyasi partilerin toplamının üzerinde bir başarıya imza attığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yılın ilk iki ayındaki üye sayısının 18 bin 500’e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. İnşallah Ankara 2023 seçimlerinde hem sandıklara sahip çıkarak hem sandıkları AK Parti ve Cumhur İttifakı oylarıyla patlatarak kendine yakışanı yapacaktır” diye konuştu.
Millî Mücadele’de Ankaralıların dudaklarından “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak / Biz düşmanı esir ettik, şu feleğin işine bak” dizelerinin döküldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah 2023’te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan, ülkelerinin ve kendilerinin geleceğine sahip çıkan başkentlilerin coşkulu sloganlarıyla çınlayacaktır. Bunun için sizlerden tek bir anınızı, -ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları- tek bir gününüzü boşa geçirmeden tüm ilçeleri, mahalleleri, sokakları, haneleriyle gönlünü kazanmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara’yı kucaklamanızı istiyorum” dedi.
“YUVARLAK MASA ETRAFINDA YER BEĞENMEYENLERE MİLLETİM GEREKEN YERİ GÖSTERECEKTİR”
“Şimdi sizlerden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki duymayan kalmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Ankara, seçim gününe kadar durmadan, dinlenmeden gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? Ankara, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Ankara, evlatlarımıza miras bırakacağımız 2053 vizyonu için gönüller kazanmaya hazır mıyız? Ankara, ülkemizi çeyrek asır geriye götürme hevesinde olanların rüyalarını kâbusa çevirmeye hazır mıyız? Ankara, Türkiye’nin iki asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesini bir kez daha kesintiye uğratmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet” yanıtını almasının ardından, “Maşallah, barekallah. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık, bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece Allah’ın izniyle ne bu davanın ne AK Parti’nin önünü kesmeye inşallah kimsenin gücü yetmez. Öyle yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim gereken yeri gösterecektir. Bak burada böyle bir sıkıntı var mı? Evelallah omuz omuza istikbale yürüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin demokrasi tarihine bakıldığında “tek parti faşizminden beri” sarkacın millî irade ile darbe ve vesayet arasında gidip geldiğine şahit olunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizde millî iradenin en güçlü ve kesintisiz hüküm sürdüğü dönem, bizim dönemimizdir. Uzunca bir süre baskı, zulüm, yokluk, yoksulluk cenderesi altında bunalan milletimiz, AK Parti ile kendine tarihî bir çıkış yolu inşa etmiştir. AK Parti’yi millet kurmuştur, AK Parti’yi iktidara millet taşımıştır, AK Parti’yi 20 yılda girdiği 15 seçimde sandıktan millet, birinci parti çıkarmıştır” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin vesayetle, darbecilerle, bölgesel ve küresel güçlerle mücadelesinin hep milletin desteğiyle başarıya ulaştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti, eser ve hizmet siyasetiyle 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla bu ülkenin her bir ferdinin hayatına dokunan icraatlara imza atarken de yanında hep bu millet olmuştur. Allah’a hamdolsun. Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Biz milletle yürüdük. Biz, evet o malum çevrelerle değil milletle yürüdük. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma, bu mücadeleyi de yine milletimizin desteğiyle neticeye ulaştıracağız. Gençliğimiz burada. Diyorlar ki ‘AK Parti’de gençlik yok.’ Buyurun, siz arayın da bulursunuz. Gençlik burada. Ve evelallah AK Gençlik gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK Kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. Ana kademe, AK Parti olarak gümbür gümbür iktidarı tazelemeye yürüyor, Cumhur İttifakı olarak. Bunun için hep söylediğim gibi AK Parti’nin hiçbir yöneticisi, hiçbir mensubu, millete sırtını dönemez, milletten kopuk olamaz, milletin rızasına dayanmayan herhangi bir hesap kitap yapamaz. Partimizi, mensubu olduğu davanın şuurunda, üstlendiği sorumluluğun farkında, birikimi ve gayretiyle kendini bu harekete adamış teşkilat mensuplarımızla birlikte işte burada gördüğünüz gibi bugünlere getirdik. Türkiye’nin bu tarihî dönüm noktasında beraber yol yürüdüğümüz, beraber nice güzel işler başardığımız, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum.”
“PROJE; ŞAYET ORTAYA BİR ESER KOYACAKSANIZ, İYİDİR VE GEREKLİDİR”
Ana kademesi, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle ve sandık temsilcileriyle AK Parti teşkilatından gelecek seçimlere kadar, bugüne kadar gösterilenden çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna hazır mıyız? Unutmayınız bu süreçte ülkemizin elde edeceği kazanımlar veya uğrayacağı kayıplar sadece AK Parti’nin, sadece AK Partililerin olmayacaktır” dedi.
Her bir vatandaşın, hem bugünkü hayatını hem kendisinin ve evlatlarının geleceğini doğrudan ilgilendirecek kararların verileceği, tercihlerin yapılacağı bir süreçten geçildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler, bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’nin önünde iki yol vardır. Birincisi, ülkemizin 20 yıldır büyük emekler, gayretler, fedakârlıklar sayesinde geldiği, yeri dünyanın en büyük 10 ekonomisi, siyasi, diplomatik ve askerî olarak en büyük güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. Aman ha! Çok hassas olacağız. İkincisi, 1990’lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos, ekonomik çöküntü dönemlerine geri dönmektir. Dikkat ederseniz, 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti, harbiliği, samimiyeti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda dişe dokunur en küçük bir teklif ortaya koyamıyorlar. Niçin? Çünkü bunların bir araya geliş gayesi ülkenin ve milletin sorunlarını çözmek, demokrasimizi güçlendirmek, kalkınmamızı hızlandırmak, vizyonumuzu genişletmek değil. Bunların tek derdi, ülkenin ve milletin felaketi pahasına da olsa kendilerine, ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Proje şayet ortaya bir eser koyacaksanız, iyidir ve gereklidir. Ama siyasette proje millî iradeye saygısızlıktır. Hatta millî iradeye tehdittir. Bunların tanımı bu.”
“BU SEFERKİ PROJE DE MİLLETİMİZ TARAFINDAN SANDIĞA GÖMÜLECEKTİR”
Türkiye’nin, geçmişten beri her darbenin ardından, vesayet dayatmalarıyla benzer siyaset projeleriyle karşılaştığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz her seferinde, bulduğu ilk fırsatta, bu projeleri çöpe atmış, ülkenin yönünü kendi tarihine, değerlerine, kültürüne, ihtiyaçlarına, beklentilerine, hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu seferki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimiyle, çukur eylemleriyle, sınırlarımıza yığılan terör örgütleriyle, 15 Temmuz’la, ekonomik tuzaklarla başaramadıklarını 28 Şubat ittifakı projesiyle elde edemezler, edemeyecekler. Türkiye’nin artık bu trojan siyasetiyle, bu virüs siyasetiyle, bu uzaktan kumanda siyasetiyle yönetilemeyecek, istikamet verilemeyecek bir ülke olduğunu dost düşman herkes bir kez daha görecektir.”
Partili gençlerin “ille de sen” şarkısını söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hadi buyurun, bu gençliğe âşık olma da nereye âşık olacaksın? Rabbim nazardan saklasın inşallah” ifadelerini kullandı.
Hiçbir dönemde siyasette rekabetten kaçınmadıklarını hatta siyasette rekabeti ülkeye ve millete hizmet yolunda bereketli bir yol olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Peki siyasette rekabet nasıl olur? Siyasette rekabet yapılanın üzerine daha fazla nasıl konulacağı hususunda olur. Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına kadar yapılan her şeyi kötülemenin adı siyasi rekabet değil, köksüzlük özlemini dışa vurmaktır. Hâlbuki önünde sonunda yıkılmaya mahkûmdur. Biz milletimizin binlerce yıllık tarihine, medeniyetimizin binlerce yıllık mirasına, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Böyle yapmayıp da deseler ki bunlar şu kadar okul, şu kadar hastane, şu kadar yol, şu kadar köprü, şu kadar spor tesisi, şu kadar konut yaptılar biz daha fazlasını yapacağız. Bu altılılardan böyle bir şey duydunuz mu? Diyemezler, deseler ki bunlar millî geliri 3 katına çıkardı, biz 5 katına çıkaracağız, bunlar ihracatta 225 milyar doları geçti biz 300 milyar doları geçeceğiz, bunlar ülkeyi ortalama yüzde 5 büyüttü biz yüzde 6 büyüteceğiz, bunlar 30 milyona çıkardı, biz 35 milyona çıkaracağız; eyvallah. Deseler ki bunlar sınır güvenliğimizi, terör örgütlerinin başını inlerinde ezerek sağladılar, ordumuzu güçlendirdiler, ülkede can ve mal güvenliği sağladılar, biz daha iyisini yapacağız; eyvallah. Deseler ki bunlar Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda ancak buraya getirdi biz daha öteye götüreceğiz; eyvallah. Ama bunlar diyor ki ‘Biz AK Parti’nin yaptığı her eseri yıkacağız, AK Parti’nin getirdiği her hizmeti ortadan kaldıracağız, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı her şeyden vazgeçeceğiz’. Bunlarda utanmak yok.”
“PARTİMİZİ VE ÜLKEMİZİ 2023 SINAMASINDAN DA ALNIMIZIN AKIYLA ÇIKARACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Köprüsü’nün 18 Mart’ta hizmete açılacağını anımsatarak “İnanın ellerinden gelse ‘Bu köprüyü bile yıkacağız’ derler. Üçüncü köprüyü yaptık, İstanbul Boğazı’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bu CHP zihniyetinin mensupları bana dedi. Dedim ki sıkar. Bu millet sizi gömer gömer neyi yıkıyorsun? Boğazın altından Marmaray’ı geçirdik. Ne oldu, kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Avrasya Tüneli’ni geçtik, tıpış tıpış oradan da geçiyorlar mı geçiyorlar. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık. Bay Kemal buradan herhalde İzmir’e gidiyordur. Ama biz kıskanmadık, varsın geçsinler. Biz ‘At denize balık bilmezse Halik bilir’ diyerek yola devam ediyoruz” diye konuştu
Bir yanda AK Parti’nin yaptığı devasa işlerin, diğer yanda ise muhalefetin sergilediği kısır çekişmelerin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Türkiye’nin hazine değerinde yıllarını, kavga, polemik, gerilim, yapboz ve kısır hesaplarla geçirenler aradan geçen bunca zamana rağmen bir arpa boyu yol alamadılar. İnşallah 2023 seçimleri, çalışmadan, üretmeden, proje ve program geliştirmeden sadece yalan, iftira ve çarpıtmayla siyaset yapan partilerin ve kadroların devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partileri içerisindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık skandallarının üzerini ısrarla örtenlerin, Allah göstermesin yarın ülke yönetimine gelmeleri hâlinde hangi azgınlıkları sergileyeceklerini düşünmek bile istemiyoruz. AK Parti kadroları eser ve hizmet siyasetinin kesintisiz sürmesini devam ettirme yanında, işte böyle bir veballe de karşı karşıyadır. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle inşallah partimizi ve ülkemizi 2023 sınamasından da Allah’ın izniyle alnımızın akıyla çıkaracağız.”
“TÜRKİYE GÜÇLÜ KALMAK MECBURİYETİNDE”
Türkiye’nin siyaseti, ekonomisi, askerî gücü ve sosyal yapısıyla güçlü olmak, güçlü kalmak mecburiyetinde olan bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Güneyimizden kuzeyimize, doğumuzdan batımıza etrafımızda yaşananlara akıl ve vicdan penceresinden bakan herkes bu hakikati görecektir, kabul edecektir. Bölgemizde hiçbir hadisenin, hiçbir gelişmenin, hiçbir krizin Türkiye’den bağımsız olmadığı inkâr edilemeyecek bir gerçektir. Geçmişte ülkemizi zayıf siyasi yönetimlerin yol açtığı boşlukları kullanarak diledikleri gibi yönlendirenler, bizim dönemimizde bunu yapamadılar. Bilhassa da Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile artık bu yol tamamen kapanmıştır. Altyapısı, ekonomisi ve askerî gücüyle zayıf devlet yapısına sahip ülkeleri renklere boyadıkları sözde devrimlerle yerle yeksan edenler, ülkesi ve milletiyle bütünleşmiş Türkiye’de hep hüsrana uğradılar. Buna rağmen, arayışlarını hâlâ sürdürüyorlar. Hakikatler ortada olmasına rağmen iktidar yolunu, millî irade yerine proje ittifaklarda arayanlar maalesef bu karanlık senaryolara gönüllü figüranlık yapıyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yılın başında yeni anayasa çalışması başlattıklarını anımsatarak, CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinden de kendi metinlerini hazırlamaları ve tüm metinleri Meclis çatısı altında kamuoyu tartışmalarına açmaları çağrısında bulunduklarını söyledi.
Aradan bir yıl geçtiğini CHP’den de diğer muhalefet partilerinde de en küçük bir ses seda çıkmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki biz kendi taslağımızı hazırladık ve bekledik. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları ne biliyor musunuz? Aynen geriye dönüş. Yeni bir şey yok. Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. Bunlar bu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bu örneğin bile tek başına muhalefetin ülkenin hayati hiçbir meselesinde ön alıcı politika geliştiremeyeceğini, tutum ortaya koyamayacağını göstermeye yeterli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Düşünün Suriye krizi, Doğu Akdeniz krizi, Libya krizi, Ukrayna krizi çıkıyor, o ara bunlar kendi aralarında hangi sırayla yürüyeceğinin, hangi sırayla oturacağının kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Aynı şekilde Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Güney Asya’da bir kriz çıkıyor, o ara bunlar kimin önce konuşacağının müzakeresiyle meşgul oldukları için ülke perişan oluyor. Küresel gelişmeler veya ülkemize yönelik husumetler sebebiyle ekonomide, ticarette, sanayide, turizmde bir sorun yaşanıyor, o ara bunlar kimin hangi istikametten geleceğinin tartışmasını bitiremedikleri için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinde yangın, bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, o ara bunlar kimin ayağını önce atacağına, kimin elini önce sallayacağına karar veremedikleri için ülke perişan oluyor. Böyle bir yönetim anlayışı, böyle bir yönetim teklifi, böyle bir sistem tasarımı olur mu?”
Türkiye’yi bu hastalıktan, bu arazdan bu çarpıklıktan kurtarmak için 20 yıl harcadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp, ‘yeniden eskiye dönelim’ diyorlar. Yok öyle yağma. Milletimiz, bu ülkenin tıpkı eserlerimiz, tıpkı hizmetlerimiz, tıpkı bölgesel ve küresel söz sahipliğimiz gibi demokratik yönetim sistemimizle ilgili hiçbir kazanımının heba edilmesine müsaade etmeyecektir. Kendi aralarındaki güvensizliği, kendi aralarındaki nefsi rekabeti, kendi aralarındaki denge arayışını demokrasi kılıfına büründürerek pazarlamaya kalkanların ipliğini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur.”
“KURDUKLARI İTTİFAKIN İSTİKAMETİ BELİRSİZDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların ülkenin ve dünyanın meselelerini anlayabilmeleri, kavrayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi bunu hayata geçirebilmelerinin zaten mümkün olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletin önüne çıkardıkları programda kendilerinin ne istediğine, neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir dişe dokunur teklif olmadığı gibi pek çok temel meseleye dair üstünkörü de olsa herhangi bir temas dahi yoktur. Kurdukları ittifakın istikameti belirsizdir, sergiledikleri birlikteliğin duruşu sakattır, hazırladıkları program vizyondan yoksundur. Tartışmaların odağına yerleştirdikleri cumhurbaşkanlığında daha 2023’deki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem ise cumhurbaşkanının seçim yöntemini bile ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Netice itibarıyla Türkiye’nin geçtiğimiz 20 yıldaki her meselesini nasıl biz çözdüysek, bugünkü ve bundan sonraki sorunlarının çözüm adresi de biziz. Şayet bu ülkede AK Parti ve Cumhur İttifakı yoksa eserin de hizmetin de çözümün de dirayetli ve kararlı yönetimin de mümkün olamayacağını bizzat karşımızdaki fotoğrafın kendisi söylüyor. AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev tüm bu hakikatleri milletimize anlatmak, her bir insanımızla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.