Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Bali Liderler Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında, “Türkiye, tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen sınamalar karşısında üzerine düşeni yerine getirmenin çabasındadır. Salgın döneminde, toplam 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım malzemesi göndererek nasıl ihtiyaç sahiplerinin yanında olmuşsak bugün de tüm gücümüzle barışın, refahın ve adaletin tesisi için samimiyetle gayret gösteriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endenozya’nın Bali Adası’nda düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonrası basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17. G20 Liderler Zirvesi’ndeki programlarını Endonezya’nın müstesna ev sahipliğinde tamamladıklarını dile getirerek, “Dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden Endonezya’yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri hüsnükabul dolayısıyla Cumhurbaşkanı Sayın Widodo başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“TERÖR TEHDİDİNİ KAYNAĞINDA BERTARAF ETME STRATEJİMİZİ KARARLILIKLA UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
İstiklal Caddesi’nde pazar günü meydana gelen terör saldırısı sonrasında doğrudan telefon ve mesaj yoluyla taziye ve geçmiş olsun dileklerini iletenlere teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İkisi çocuk, altı sivilin hayatını kaybettiği bu alçak saldırı, terörün kanlı ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. DEAŞ’la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak’ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimin arkasına saklanırsa saklansınlar teröristler kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır. Nitekim emniyet birimlerimiz, hain saldırının faili olan teröristi ve iş birlikçilerini kısa sürede yakalamışlardır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin ve bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir türlüsüne yer olmadığının altını tekrar çizmek istiyorum. Terör tehdidini kaynağında bertaraf etme stratejimizi kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiye’nin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz. Bir kez daha terör saldırısında vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize baş sağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum” diye ekledi.
“DÜNYAMIZ, SON ÜÇ YILDIR SALGINLA BAŞLAYIP SICAK ÇATIŞMALAR VE BÖLGESEL GERİLİMLERE ÇETREFİLLEŞEN SANCILI BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR”
G20’nin bu seneki temasının “Birlikte toparlanma, daha güçlü toparlanma” olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede sene boyunca bakanlar düzeyinde toplantı ve çok sayıda teknik düzeyde çalışma gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkiye olarak bu faaliyetlere aktif olarak iştirak ettiklerini, görüşlerini paylaştıklarını, zirve gündemine katkıda bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Zirve kapsamında küresel, siyasi ve ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri değerlendirdik. Dünyamız son üç yıldır salgınla başlayıp sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlere, özellikle çetrefilleşen sancılı bir süreçten geçiyor. Salgın döneminde alınan katı tedbirlerin tedarik zincirleriyle uluslararası ticaretin işleyişi üzerindeki olumsuz etkilerini hâlen hissediyoruz. Bilhassa aşırı yükselen enerji, gıda ve ham madde fiyatlarının hiçbir ayrım yapmadan tüm ekonomileri zorladığı görülüyor.”
Avrupa ve Amerika dâhil pek çok bölgede son 50-60 yılın zirvesine ulaşan enflasyon rakamlarının, karşılaşılan sıkıntının büyüklüğünü ortaya koyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun hiçbir ülkenin şimdiye kadar kendisini bu enflasyon cenderesinin dışında tutmakta başarı sağlayamadığını vurguladı.
Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları vermediğini gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yöntemlere başvuranlar daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor. Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayriinsani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir. Somali’den Yemen’e, Sudan’dan Afganistan’a uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insan, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıyadır.”
Aynı şekilde ekonomik krizin, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanların yanı sıra Afrika ve Asya kökenli göçmenlere karşı nefret söylemlerini de artırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 milyon vatandaşı yurt dışında yaşayan bir ülke olarak nefret söylemlerinin varabileceği ürkütücü boyutları gayet iyi biliyoruz. İslam ve yabancı düşmanlığıyla mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen bu sınamalar karşısında üzerine düşeni bihakkın yerine getirmenin çabasındadır” görüşünü paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak salgın döneminde toplam 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım malzemesi göndererek nasıl ihtiyaç sahiplerinin yanında oldularsa, bugün de tüm güçleriyle barışın, refahın ve adaletin tesisi için samimiyetle gayret gösterdiklerini belirtti.
“BÖLGEMİZDEKİ ÇATIŞMALARI SONLANDIRMAK İÇİN EN FAZLA ÇALIŞAN ÜLKE KONUMUNDAYIZ”
Türkiye’nin, millî gelire göre dünyanın en fazla insani yardım yapan ülkesi olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 5 milyon, yerlerinden edilmiş kişiye yıllardır ev sahipliği yapıyoruz. Yardım kuruluşlarımızla nerede bir ihtiyaç sahibi varsa imdadına koşuyoruz. Bölgemizdeki çatışmaları sonlandırmak ve akan kanı durdurmak için en fazla çalışan ülke konumundayız” sözlerini sarf etti.
Ukrayna’da, ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananının, adil bir barışın ise kaybedeninin olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik. Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler’le birlikte Karadeniz’de tahıl koridorunu inşa ettik. Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında üstlendikleri G20 Dönem Başkanlığı sırasında, gıda güvenliğini öncelikli konulardan biri olarak işlediklerini anımsatarak, şunları dile getirdi: “Ortak bildirimizde, gıda israfının azaltılması noktasında taahhütte bulunmuştuk. Ancak dünya genelinde hâlen her yıl 1 milyar ton gıda maddesi çöpe gidiyor. Bir yanda dijitalleşmeyi, yapay zekâyı konuşurken diğer yanda 2 milyar insanın yoksulluk içinde yaşadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. 1 milyara yakın insan gece yatağa aç olarak girerken bir tarafta lüks, şatafat ve israf hâkimse burada bir sorun var demektir. Hırs, tahakküm, daha fazla kazanma üzerine bina edilen mevcut ekonomik mimarinin, insanı ve tabiatı koruması mümkün değildir. Türkiye olarak bu adaletsiz tabloyu değiştirmeye ve gıda israfının engellenmesine yönelik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ayrıca eşim Emine Erdoğan’ın öncülüğünde yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ni uluslararası arenaya taşıdık. Bu önemli projenin çevre kirliliğinin önüne geçme yanında küresel bir sorun olan israfı da azaltacağına inanıyoruz.”
“ÜLKEMİZİ ULUSLARARASI SAĞLIK HİZMETLERİ ALANINDA MARKA HÂLİNE GETİRMEK İSTİYORUZ”
Zirvenin ağırlıklı gündem maddelerinden birini sağlık konusunun oluşturduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda küresel sağlık sisteminin iyileştirilmesi üzerinde liderlerle görüş alışverişinde bulunduklarını, Türkiye’nin salgın sürecinde ortaya koyduğu uluslararası dayanışmayı bir kez daha muhataplarına anlattığını aktardı.
Türkiye’nin sağlık altyapısında özellikle son 20 yılda katettiği mesafeyi ve sorunlara geliştirdiği çözüm yollarını burada paylaşma imkânı bulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Sağlık hizmetlerinde Türkiye olarak gerçekten büyük bir başarı hikâyesi yazdığımıza inanıyorum. Toplam 264 bine çıkardığımız hastane yatak sayımız, 1 milyon 350 bini bulan sağlık personelimiz ile küresel ölçekte söz sahibiyiz. Yerli ve millî olarak geliştirdiğimiz TURKOVAC aşımızla dünyada Kovid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89’unu yerli üretimle sağlıyoruz. Kamu-özel ortaklığı modeliyle inşa ettiğimiz şehir hastaneleri sağlık alanında yeni bir dönemi başlattı. Özellikle kritik salgın günlerinde devasa birer sağlık kompleksi olan bu modern tesislerin çok ciddi faydasını gördük. Şimdi ‘Health Türkiye’ hamlesiyle ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanında da marka hâline getirmek istiyoruz. Sahip olduğumuz yaygın altyapıyı, yetişmiş insan kaynağını bilim, teknoloji ve üretim gücünü sürekli daha da geliştirmekte kararlıyız.”
Zirvede dijital dönüşüm başlığı altında ise dijital ekonominin geliştirilmesi noktasında fırsat ve tehditleri değerlendirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki günlük zirve boyunca ev sahibi Endonezya’nın Devlet Başkanı Joko Widodo, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ikili görüşmeler yaptığını bildirdi.
Zirve vesilesiyle ayrıca MIKTA dönem başkanlığı kapsamında liderler olarak aile fotoğrafı çektirdiklerini ve ortak açıklama yayımladıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönem başkanlığının öncelikleri olan küresel sağlık, gıda güvenliği ve etkin göç yönetimine vurgu yaptıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “G20 platformu, küresel düzeyde karşı karşıya kaldığımız meydan okumalar karşısında kendisinden beklenen liderlik görevini başarıyla yürütüyor. İçinde bulunduğumuz ve küresel ölçekte yaşadığımız ekonomik sıkıntıların üstesinden de yine G20’nin kararlı, etkili ve çözüm odaklı anlayışıyla geleceğimize inanıyorum. Bu itibarla da iki gün boyunca gerçekleştirdiğimiz istişarelerin ve ortaya koyduğumuz taahhütlerin küresel siyasi ve ekonomik istikrar için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Endonezya dönem başkanlığına tekrar teşekkürlerimi sunarken müteakip dönem başkanı Hindistan’a şimdiden başarılar diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
ABD Başkanı Biden ile yaptığı görüşme hatırlatılarak, F-16 tedarik programı çerçevesinde yapılan son seçimlere ilişkin değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikle F-16 konusunda Sayın Biden olumlu gelişmelerin olduğunu söyledi. Cumhuriyetçiler ile daha önce New York’ta yaptığım görüşmelerde de Cumhuriyetçilerin bu konuya olumlu yaklaştığını, özellikle orada kendilerinden dinledim” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, Ege, Suriye ve Irak’ta “agresif” bir politika izlediği iddiasına ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’da yaşayan bir Türk olduğunuzu söylediniz. Buna pek inanmıyorum. Farklı bir herhalde ırkçılığın içindesiniz. Çünkü sorduğunuz soru bunu aynen ortaya koyuyor. Bizim Kuzey Irak’ta veyahut da Suriye’nin güneyinde oradaki Kürtlerle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızla bu tür bir sorunumuz olmadığı gibi” cevabını verdi.
“NE GEREKİYORSA ONU YAPMAKTA KARARLI OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYANIN BİLMESİ LAZIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki terör saldırısının ardından sınır ötesi bir operasyonun gündeme gelip gelmediğiyle ilgili soruyu yanıtlarken “Şu anda sorgulamalar, soruşturmalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi 81 yaralımız vardı. Şu anda bu yaralı sayısı 25’e düştü, diğerleri taburcu edildi. Tabii altı vefat var ve bu sorgulamalar neticesinde nereye uzanıyor, bunların araştırılması yapılıyor. Bu araştırma neticesinde de ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlı olduğumuzu tüm dünyanın bilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tahıl anlaşmasının genişletilmesi ve süresinin uzatılmasıyla ilgili herhangi bir görüşme yapıp yapmadıkları sorusu üzerine, şunları kaydetti: “Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor ve şu an itibarıyla devam edeceği kanaatindeyim. Herhangi bir sıkıntı burada yok. Döner dönmez yine başta Sayın Putin olmak üzere görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Çünkü barışın yolu diyalogdan geçer ve biz bu konuda bir defa özellikle kararlı olduğumuzu hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz ve bu sürecin devam etmesi zaten tüm dünya için geçerli olan bir şeydir ve daha önce de Sayın Putin ile yaptığım görüşmelerde bunun ışıklarını gördüm.”
“KUZEY KIBRIS İLE İLGİLİ BİZİM TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI’NDA ALDIĞIMIZ KARAR GEÇERLİDİR”
Bir gazetecinin, “Geçtiğimiz günlerde Özbekistan’da Türk Devlet Teşkilatları (TDT) Zirvesi gerçekleştirildi ve KKTC’nin gözlemci üye olarak teşkilata kabul edildiğine ilişkin bir karar çıktı. Yunanistan, soluğu Brüksel’de aldı ve AB’den de karar kınama mesajı geldi. ABD Dışişleri’nden, karardan üzüntü duydukları ve reddettiklerine yönelik bir açıklama geldi. Görüşme ve temaslarınızda bu konu gündeme geldi mi? Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs ile ilgili bizim Türk Devletleri Teşkilatı’nda aldığımız karar geçerlidir ve bu kararla ilgili herhangi bir yerden, herhangi ülkeden icazet almamıza da gerek yoktur. O iş bitmiştir. Bundan sonraki süreçte de bu olumsuz yaklaşan ülkelere gerekli olan yerde gerekli cevabı vermeye devam ederiz” diye cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fransa Cumhurbaşkanı ve İtalya Başbakanı ile görüşmeleriniz oldu. Türkiye’nin İtalya ve Fransa ile ortak yürütme niyetinde olduğu SAMP-T projesi var. Yakın vadede bir somut adım beklentiniz var mı?” sorusu üzerine, şu an itibarıyla bu konuda bazı teknik engellerin söz konusu olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu teknik engelleri de aşarak, gerek Sayın Macron gerekse Sayın Meloni ile yaptığım görüşmede bunları da aşacağımız kanaatindeyim” dedi.
“ABD’de ile yapılan F16 için görüşmelerin pozitif gittiğini belirtmiştiniz. ABD’nin aynı zamanda CAATSA yaptırımları da var. Bu yaptırımlar bu satışa engel teşkil ediyor mu? Ediyorsa, Biden ile yaptığınız görüşmede bunun kaldırılmasına ilişkin bir konu gündeme geldi mi?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmeler olumlu, fazla detaya gerek yok. Sayın Biden ile yaptığımız görüşmede bu olumlu havayı da hissettim” ifadelerini kullandı.
“DÜNYADA BARIŞI TESİS EDELİM İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Polonya-Ukrayna sınırında bir olay geldi. Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu, görüşü nedir?” sorusuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Ben, Rusya’nın yaptığı açıklamaya doğrusu saygı duymak durumundayım. Rusya’nın ‘Bizimle bu işin alakası yok’ demesi bizim için önemli. Bütün bunların yanında sabah yine (Almanya Başbakanı) Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, bunun detay araştırmalarının yapılması gerekiyor, böyle bir kararı vermenin doğru olmayacağını o da söyledi. Rusya’nın ‘Bizimle alakası yok’ ve Biden’ın da ‘bu füzelerin Rus yapımı olmadığını’ açıklamış olması, herhalde bunun Rusya ile alakası olmadığını göstermektedir. Bu, bir teknik arıza olabilir veya farklı olabilir, onun için inceleme araştırma şart.”
Ülkelerin birçoğunun doğrudan Rusya’yı işaret etmesinin nedeninin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sabah Olaf Scholz ile de yaptığım görüşmede altı NATO ülkesi olarak birbirleriyle irtibat kurduklarını söylediler ve bu irtibatlar neticesinde de burada başta Amerika olmak üzere ‘bu füzenin Rus yapımı olmadığını’ söylemiş olması herhalde bir yol açıyor. Burada ısrarla ‘bir Rus yapımıdır’ diye bunun üzerine gitmek, bu işi tahrik eder diye düşünüyorum” karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir an önce Rusya ile Ukrayna’yı aynı masa etrafında toparlamanın gayreti içerisinde olduğunun altını çizerek, “Bu gayretin içerisindeyken, burada tahrik metodunu kullanmak doğru olmasa gerek. Bunun için de barışın yolu diyalogdan geçer. Biz, diyaloğu oluşturmak suretiyle dünyada barışı tesis edelim istiyoruz ve bunun da gayretiyle de döner dönmez Sayın Putin ile de yine telefon diplomasimizi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
“40 YILDIR TERÖRLE MÜCADELE EDEN BİR ÜLKEYİZ”
Endonezyalı bir gazetecinin sorusu üzerine, İstanbul’da meydana gelen terör saldırısını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Şu an Endonezya tarafından aldığımız taziyeler bizim için gerçekten tatmin edicidir. Çünkü o bir duyarlılıktır ve bu duyarlılığa biz de teşekkür ediyoruz. Şunu herkesin bilmesini isteriz ki İstiklal Caddesi’ndeki bu olayın akabinde şu anda İstanbul’umuzda ve ülkemizde hava normale dönmüştür. Bu konuyla ilgili zaten 40 yıldır terörle mücadele eden bir ülkeyiz ve terörle bu mücadelemizi de başarıyla vermiş bir ülkeyiz. Burada da bizler yine terörle mücadelemizi sürdüreceğimiz gibi benim halkım da bu konudaki sabrını şu anda aynen göstermiştir, gösteriyor. Ölen altı vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyoruz ve yaralı vatandaşlarıma da Allah’tan acil şifalar temenni ediyorum. Bir Endonezyalı olarak gösterdiğiniz hassasiyete teşekkür ediyorum.”
“SAVAŞTAN HİÇBİR ŞEY ELDE EDİLMEZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede, şu ana kadar iki ülke arasında insani, vicdani bütün hassasiyetlere dikkat ederek görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bir defa gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse savunma sanayisine göre zaten güçlü bir altyapısı var. Bu güçlü altyapıyı bugüne kadar devam ettirdiğimiz gibi yine devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Rusya’nın iki komşu ülke olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu komşuluk hukukunu da koruyarak sürecimizi devam ettiriyoruz. Barışın yolu diyalogdan geçer. Biz bir taraftan Rusya ile Ukrayna’yı aynı masa etrafından toplamaya, oraya gelmelerini sağlamaya gayret ederken, burada bu savaşın üçüncü ortağını bulmaya, onu çıkarmaya gerek yok. Kaldı ki İstanbul Mutabakatı diye bir adım… Aynı şekilde Antalya’da her iki ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getirmek suretiyle biz barışa yönelik orada da bir adım attık. Bundan sonra da bu süreci aynı anlayışla devam ettireceğiz. Savaştan hiçbir şey elde edilmez, ne varsa barışta var” değerlendirmesini yaptı.
“Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ve Ege adaları konusundaki açıklamaları” ile ABD Başkanı Biden ile görüşmede Yunanistan’daki Amerikan üslerinin sayılarının artırılmasının değerlendirilip değerlendirilmediğine yönelik sorular üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Yunanistan’ın bu tür davranışları, yaklaşımları benim her zaman söylediğim ‘bir gece ansızın gelebiliriz’ kelam-ı kibarımı asla geriye götürmez. O benim için kelam-ı kibardır. Dolayısıyla bir gece ansızın yine gidebiliriz. Onun için Yunanistan’da iki, üç isim var ki rahat durmuyor. Bunlar devamlı bu tür açıklamaları yapıyor. Hadlerini bilmiyorlar. Biz bu noktada diyoruz ki ‘Komşu, komşuluk hukukunu bil, bizimle fazla dalaşma. Türkiye nerede, sen nerede? Buna dikkat et. İstediğin kadar o adaları doldur, bunların hiçbiri sana bir fayda sağlamayacaktır. Burada Türkiye var. Onun için de yerini, yurdunu iyi bileceksin’ Zaten geçmişini okursa, tarihi incelerse gayet iyi orada görecektir. Gelen uçaklar, silahlar, şunlar bunlar kar etmez. Bu iş kürek işi değil, yürek işidir.”
“FÜZELERİN İNCELENMESİ NETİCEYİ VERİR”
Polonya’ya füze düşmesinin teknik bir hata olarak değerlendirildiğine dikkat çekilerek, “Sizin bu konudaki son bilgileriniz nedir?” sorusu yöneltilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben bir teknisyen değilim. Sadece bu sabah Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, onlara aktarılan bilginin bu olmasını ben de sizlerle paylaştım. ‘Bir teknik hata olmuş olabilir’ gibi bir yaklaşımın olduğunu bize söylediler. Gelişmeler herhalde birkaç gün içerisinde çıkar. Oradaki füzelerin incelenmesi neticeyi verir. Ama bu füzenin bir Rus malı olmadığını açıkladılar ve bunun üzerinden hareket etmekte fayda var” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tahıl anlaşmasında yer alan maddelerden biri de Rus gübresinin engellenmeden ihracatıydı. Bu konu G-20 Liderler Zirvesi’nde gündemde miydi? Macron ile yaptığınız ikili görüşmede AB’nin bu anlaşmanın uzaması için daha fazla inisiyatif alması gerektiğini belirttiniz. Bu konuda ne söylemek istersiniz?” soruları üzerine şunları kaydetti: “Burada özellikle tahılın gönderilmesiyle ilgili rakamı söyledim. Bu artık 10 milyon tonun üzerine çıktı. Burada gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Döner dönmez yine Sayın Putin ile bu görüşmeleri yaparak, gübre ve amonyak nakliyatını da ele alacağız, görüşeceğiz ve süreyi de en azından bir yıla çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız. İstanbul Sözleşmesi’nin de gereği zaten bu, bunu sağlayacağız. Buna inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biden birçok NATO ülkesiyle otelde toplantı yaptı. Siz neden orada yoktunuz? NATO ülkeleri arasında genel olarak Rusya ve Ukrayna savaşı, özel anlamda da Polonya sınırında yaşanan olay konusunda herhangi bir bölünme var mı?” sorusuna, “Diğer 20 ülkeyi niye sormuyorsun? Demek ki bizi arama imkânları o esnada olmamış olabilir, yani o çok da önemli değil. Konuşulan şey de ‘Bu füzenin markası nedir, ne değildir?’ Onu da zaten Sayın Biden, ‘Bu bir Rus yapımı değil’ demek suretiyle cevabı vermiş. Çok da önemli değil. Bizi önemli işlere davet ediyorlar, önemsiz olan işlere de gitmemize gerek yok” diye karşılık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.