Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ülkemizi büyütmek, güçlendirmek ve kalkındırmak için gece-gündüz mücadeleye devam ediyoruz”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Kapasitelerini büyüten, yeni inşa edilen fabrikalarla organize sanayi bölgelerimizin her biri harıl harıl çalışan üretim merkezlerine dönüşmüştür. Üretimdeki her bir istihdamın lojistik ve diğer hizmet sektörlerinde dörde, beşe kadar çıkan ilave istihdama yol açtığı gerçeğinin ışığında ülkemizi büyütmek, güçlendirmek ve kalkındırmak için gece-gündüz mücadeleye devam ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Aziz milletim, değerli basın mensupları; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum.

Sözlerime Cuma günü bizzat yerinde sevinçlerini paylaşacağım İzmirli kardeşlerimize vereceğimiz bir müjdeyle başlamak istiyorum.

“İZMİR TARİHİNİN EN BÜYÜK KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINI YÜRÜTTÜK”

Bilindiği gibi geçtiğimiz yılın 30 Ekim’inde İzmir’de acı bir deprem yaşadık. Bu depremde 117 vatandaşımızı yıkıntılar altında kaybettik. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Yitirdiğimiz canların acısı yüreğimizde hâlâ tazedir. Depremi ilk anından itibaren hükûmet olarak tüm imkânlarımızla vatandaşlarımızın imdadına koştuk. Her bir insanımızın acısını paylaştık, derdiyle dertlendik, yaralarını sarmak için var gücümüzle çalıştık.

Deprem anından itibaren bakanlarımızla, AFAD’ımızla, UMKE’mizle, Kızılay’ımızla, TOKİ’mizle, ilgili tüm kurumlarımızla sahadaydık. Arama kurtarmadan ilk yardıma, barınmadan giyim, gıda ve eşyaya kadar İzmirli kardeşlerimizin neye ihtiyacı varsa hepsini de karşıladık. Evleri yıkılan vatandaşlarımızı bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak amacıyla hemen harekete geçtik. Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi İzmir’de de hızlı bir şekilde hasar tespit çalışmalarını tamamladık. Hatırlayacağınız üzere yaşanan depremin ardından Elazığ’da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya’da 6 bin 287 konut ve bin 555 köy evi yaparak bir yıl geçmeden vatandaşlarımıza teslim etmeye başlamıştık.

Diğer afet bölgelerinde olduğu gibi İzmir’de de aynı hızla konutlarımızı inşa ettik. Bu süreçte İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm, deprem dönüşüm çalışmalarını yürüttük.

“KONUT VE DÜKKÂNLARI 26 KASIM’DA VATANDAŞLARIMIZA TESLİM EDECEĞİZ”

Hazırlıkları hızla tamamlayarak yıkılan evlerin yerine vatandaşlarımıza sıcak birer yuva olacak konutlarının temellerini 22 Şubat’ta attık. Depremden en çok etkilenen Bayraklı’nın üç mahallesindeki toplam büyüklüğü 75 bin metrekareyi bulan 7 ayrı bölgede yatırım bedeli 750 milyon lira olan bin 391 konut ve 302 dükkân inşa ettik. Bunlardan 596’sı konut ve 145’i dükkan olmak üzere toplam 741 bağımsız bölümün yapımını tamamladık. İnşallah bu konut ve dükkanları 26 Kasım’da, yani önümüzdeki Cuma günü vatandaşlarımıza bizzat teslim edeceğiz. Geri kalan 795 konut ve 157 dükkanı da en kısa sürede tamamlayacak ve hak sahiplerine vereceğiz.

Yine Bayraklı’da 3 milyon 800 bin metrekare büyüklüğündeki rezerv alanda depremzedeler için yatırım değeri 1,5 milyar lira olan 3 bin 649 konut ve 51 dükkan yapıyoruz. Bu alanın ilk etabında inşa edilen 397 konutumuzu inşallah yılbaşında tamamlayacak ve İzmirli vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Kalan konutların inşasını da etaplar hâlinde en kısa sürede bitireceğiz.

Bugünkü Kabine toplantımızda hak sahibi vatandaşlarımızın yapacakları ödemelerle ilgili kararımızı da verdik. Buna göre İzmir’de inşa ettiğimiz konutlarımızı ilk 24 ayı ödemesiz, 216 ayı ödemeli olmak üzere 20 yıla yayılan bir vadeyle vatandaşlarımıza takdim edeceğiz. Aylık ödemeler 2+1 konutlarda 740 liradan, 3+1 konutlarda ise 1020 liradan başlayacak. Bir başka ifadeyle İzmirli depremzede vatandaşlarımızı 2+1 konutları 160 bin lira ile 180 bin lira, 3+1 konutları 220 bin lira ile 260 bin lira arasında maliyetinin çok altında fiyatlarla ev sahibi yapıyoruz.

Nasıl 19 yıl boyunca verdiğimiz tüm sözleri tuttuysak, hamdolsun İzmir’de de bir sözümüzü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Yeni, güvenli, konforlu yuvalarının İzmirli vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu hizmetlerin İzmir’imize kazandırılmasında emeği geçen TOKİ ve AFAD başta olmak üzere tüm kurumlarımız ile mühendisinden işçisine herkesi tebrik ediyorum.

“TÜRKİYE, GEÇTİĞİMİZ 19 YILDA DEMOKRASİDE VE KALKINMADA ÇOK BÜYÜK BİR DEĞİŞİM YAŞAMIŞTIR”

Aziz milletim; Türkiye geçtiğimiz 19 yılda demokraside ve kalkınmada çok büyük bir değişim yaşamıştır. Bu değişimin etkilerini insanlarımızın günlük hayatlarından ülkemizin uluslararası alandaki konumuna kadar her yerde görmek mümkündür. Milletimizin hak ve özgürlükleri ile refahı konusunda yaşanan hiçbir gelişme kolay olmamıştır. Atılan her adımın gerisinde verilen büyük bir mücadele ve yapılan fedakarlıklar vardır.

Çok partili siyasi hayata geçişimizden sonra millî iradenin üstünlüğünü tanımak yerine tek parti faşizminden beslenen vesayeti güçlendirmek isteyenler hep olmuştur. Kimi zaman siyasi ve ekonomik krizlerle, kimi zaman darbelerle milletimizin sırtına ağır maliyetler bindiren bu sistemin ekonomik boyutu da vardır. Yıllarca dünya ortalamalarının çok üzerinde oranlarla borçlanan, borçlanmak zorunda bırakılan bir ülke olduk. Bu yüksek maliyetin karşılığını da yatırıma, üretime, istihdama kavuşarak değil kendi siyasi ve güvenlik politikalarımızı izlemeye kalktığımızda şantaja maruz kalarak aldık. Parlamenter sistemde hiçbir hükûmetin bu şantaja karşı durabilecek gücü olamadığı için ülkemiz siyasi istikrarsızlık batağına mahkûm edildi. Son 19 yıldaki güçlü siyasi irade, bilhassa da Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi sayesinde bu mücadeleyi verebilecek dirayete, azme ve imkâna kavuştuk.

Ülkemizde kurdaki hareketlerin de etkisiyle yükselen enflasyonla veya fiyat artışıyla sonuçlanan ekonomik sıkıntılar elbette vardır. Ama öncelikle sorunun adını doğru koymamız gerekir. Fiyatlardaki düzenli artışı ifade eden enflasyonun olduğu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceği için dengeler bozulur. Buna karşılık sadece kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi ürünlerde ortaya çıkan fiyat artışı ise yatırımı, üretimi ve istihdamı doğrudan etkilemez. Tam tersine, kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde ve istihdamda artışa yol açar; ülkemizde yaşanan durum tam da budur, yani fiyat artışıdır. Velevki bunun adı enflasyon olsa bile, dünyaya baktığımızda ülkelerin enflasyonu yenmek için farklı politikalar izlediğini görüyoruz. Kimi bu noktada faizi artırmış, kimi döviz çıpası kullanmış, kimi enflasyon hedeflemesine gitmiştir.

Bugüne kadar tüm ülkelerde geçerli tek bir enflasyonla mücadele yöntemi görülmemiştir. Geçmişte enflasyon sorunu bulunmayan ülkelerin ortak özelliği ise, cari açık vermemeleridir. Cari açığı olup da enflasyon yaşamayan Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin avantajı ise, paralarının rezerv para olmasıdır. Dünyada bir süredir yaşanan ve salgın süreciyle hızlanan gelişmeler ekonomik işleyişin klasik iktisat teorileriyle açıklanamayacak yeni bir seviyeye evrildiğine işaret etmektedir.

“KÜRESEL EKONOMİ, YENİ SINAMALAR KARŞISINDA CİDDİ BİR BOCALAMA İÇİNDEDİR”

Geçmişte 1929 ve 2008 büyük krizlerini yaşayan küresel ekonomi, yeni sınamalar karşısında ciddi bir bocalama içindedir. Düşük faiz ve ucuz dolar çılgınlığının Amerika başta olmak üzere gelişmiş ülkeler ekonomisindeki sonucu 2008 kriziyle ortaya çıktı.

Salgın sürecinde izlenen politikalarla birlikte FED’in 2008 öncesi 750 milyar dolar olan bilanço büyüklüğü bugün 8,5 trilyon dolara ulaştı. Buna rağmen küresel ekonomideki handikaplar aşılabilmiş değildir. Sonuçta dünya millî gelirinin üçte ikisini oluşturan hizmetler sektöründe salgın döneminde yaşanan çöküşün imalat sanayisinde de duraksamaya yol açtığı bir gerçekle karşı karşıya kaldı. Gelişmiş ülkelerin parasal genişleme ve negatif faiz uygulamaları ise küresel ekonominin işleyişini daha da bozdu.

Araştırmalar Amerika’daki şirketlerin yüzde 17’sinin aldıkları kredilerinin bırakın anaparasını, faizini bile ödeyemeyecek durumda olduklarını gösteriyor. Teknoloji şirketlerinin değerindeki aşırı yükselişin de gerçek ekonomiyle ilgisinin olmadığı geçmişten beri yaşanan tecrübelerle zaten biliniyor. Aynı şekilde dünya borsalarındaki şişkinlik basılan fazla paranın kendisine gidecek yer bulamamasından kaynaklanıyor. Fazla paranın yol açtığı bir başka sorun da gelişmiş ülke ekonomilerinin ciddi enflasyon rakamları ile karşı karşıya kalmasıdır.

Üretici fiyatları enflasyonu Amerika’da yüzde 9’u, Almanya’da yüzde 18,4, Çin’de yüzde 13,5’u, Avrupa Birliği ortalamasında da yüzde 16,2’yi gördü. Alınan tedbirlerle bu üretici enflasyonu rakamlarının tüketici enflasyonuna kısmen daha düşük seviyelerde yansımış olması, küresel ekonominin önündeki hayati sorunları ortadan kaldırmıyor.

Gelişmiş ülkelerin küresel ekonominin mevcut işleyişinde radikal değişiklikler olmadığı sürece, faiz artırımına gitmeleri veya parasal daralmaya yönelmeleri zor gözüküyor. Amerika’nın bir yandan aylık 15 milyar dolarlık parasal daralma politikası açıklarken, diğer yandan 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırımına izin vererek bu politikayı fiilen ortadan kaldırılmasının sebebi de işte bu durumdur.

Avrupa Birliği tarafında da parasal genişlemeye devam etme ve faiz artırımından uzak durma yaklaşımı hâkimdir. Çin’in de ciddi bir finansal genişleme politikasıyla parasının değerini düşük tutmayı sürdüreceği anlaşılıyor.

“ÜLKEMİZİ EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞINDAN DA ZAFERLE ÇIKARTACAĞIZ”

Aziz milletim, karşımızdaki bu tablo bizi bir tercihe zorlamıştır. Ya ülkemizde eskiden beri hâkim olan anlayışı sürdürerek yatırımdan, üretimden, büyümeden, istihdamdan vazgeçecektik ya da kendi öncelliklerimize göre yolumuza devam ederek tarihî bir mücadeleyi göze alacaktık. Her zamanki gibi biz mücadeleyi tercih ettik. Türkiye belki de tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir.

Geçmişten beri her alanda olduğu gibi finansal kriz yönetimlerinde de çok büyük birikim ve tecrübe sahibi bir ülke olarak, dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemin önümüze açtığı fırsatları değerlendirmekte kararlıyız. Ülkemizi eskiden hep yaptıkları gibi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyor, kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz.

Biz aynı oyunu vesayetle mücadelemizde gördük sabrettik ve başardık. Biz aynı oyunu terör örgütleri ile mücadelemizde gördük, karşı atağımızı yaptık ve başardık. Biz aynı oyunu darbe girişimlerinde gördük, milletimizle birlikte direndik ve başardık. Biz aynı oyunu uluslararası nice hadisede, nice platformda gördük, güçlü bir duruş sergileyerek girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteği ile bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız.

Ülkemizde önceliğimiz olan istihdamı artırmanın yolunun yatırımdan, üretimden, ihracattan, büyümeden geçtiği konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye’nin yaklaşık 200 yıldır uzak tutulmaya başlattığı her kalkınma hamlesinin önünün darbe ile vesayetle, krizle kesilerek IMF, Dünya Bankası ve mandacı iktisatçılarımız tarafından aksi istikamette yönlendirilmeye çalışıldığı gerçek işte budur. Biz geçmişte uzunca bir süre denenmiş, ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek faiz düşük kur kısır döngüsü yerine, yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız.

“FAHİŞ FİYAT ARTIŞLARI YAPAN FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ”

Politika faizinin düşük tutulmasını bunun için memnuniyetle karşılıyoruz. Kurun piyasadaki hareketlerini bunun için takipte özellikle kararlıyız. Yatırımı, üretimi ve ihracatı bunun için teşvik ediyoruz, istihdamı bunun için gözümüz gibi koruyoruz, büyümeyi bunun için önemsiyoruz. Felaket tellallarının gürültülerini bunun için dikkate almıyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz. Tüm bunlarla beraber kurdaki yükselişin bahane ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacak, hepsinin de tepesine tepesine bineceğiz.

Aziz milletim, altını bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum, bu politika ile biz ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl yaptığımızı hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Üstelik bu politikayı öyle bir anda da hayata geçirmiş değiliz. Bugüne kadar attığımız her adımın, inşa ettiğimiz her eser ve hizmetin, kurduğumuz her altyapının gerisindeki gayelerinden biri de işte bugünlere hazırlık yapmaktır.

Bu anlayışla organize sanayi bölgelerinin yaygınlaştırarak ve güçlendirerek Çin ile Avrupa arasındaki en büyük ve en kabiliyetli imalat sanayini kurduk. Üniversiteleri, araştırma, geliştirme kuruluşlarını ülke geneline yayarak orta ve yüksek teknolojiye dayalı atılımlarımız için insan kaynağı çeşitliliğine gittik. İnşa ettiğimiz yollar, köprüler, tüneller, havalimanları, demiryolları, limanlar ile Pekin’den Londra’ya kadar bütün bu bölgede uzanan bölgenin en güçlü lojistik altyapısı ülkemize aittir. İhracatımızı Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar dünyanın dört bir yanına yayarak, şehirlerimizin tamamının ve on binlerce yeni şirketimizin bu alana girmesini sağladık. Swap işlemlerini yakından izlemek suretiyle küresel para cambazları ile iş birliği yaparak kendi ülkelerinin soymayı alışkanlık hâline getirenlerin önünü kestik.

İşsizlik sigortası ve bireysel emeklilik sistemi gibi uygulamalarla uzun vadeli kaynaklar ürettik. Bireysel yatırımcıların ve geliri döviz olmayanların dolarla borçlanmasına imkân tanımayarak kur üzerinden kumar oynanmasını engelledik.

Terör örgütleriyle mücadeledeki ve afetlere müdahaledeki hızımız ve etkinliğimizle ülkemizin çözüm üretme yeteneğine güveni biz artırdık.

Bugün ülkemizde geçmişten farklı olarak bireylerin döviz borcu değil bankalarda ve yastık altında ciddi bir döviz varlığı vardır. İhracat ve ithalat işi olanlar dışından kayda değer düzeyde döviz borcu olan şirketimiz de yoktur.

Bankalarımızın açık pozisyonları bulunmuyor, işte önemli olan burası. Bütçe performansımız oldukça yüksek bir seviyededir. Büyük altyapı projelerimizi önemli ölçüde bitirdiğimiz için yatırımlarda kullanmak üzere acil finansman ihtiyacımız da kalmadı.

“SAVUNMA SANAYİMİZ ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ GELİR KALEMLERİNDEN BİRİ HÂLİNE DÖNÜŞÜYOR”

Dünyanın bizden örnek aldığı yap-işlet-devret modeli sayesinde devam eden büyük projelerimiz de kamu finansmanına yük getirmiyor. Sektörün gayretli çalışması sayesinde turizm gelirlerimiz hızla artıyor.

Savunma sanayimiz ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri hâline dönüşüyor. Suriye, Libya, Kafkasya gibi istikrarsızlık bölgelerindeki başarılı kriz yönetimimiz siyasi ve insani hareket alanımızı genişletiyor.

Karadeniz’de bulduğumuz doğal gaz en önemli döviz giderimiz olan enerji sorunumuzun çözümü konusundaki umutlarımızı güçlendirdi.

Bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı döneminde göre 2 milyon 288 bin kişi artan istihdam ile son aylarda fazla vermeye başlayan cari denge attığımız adımların amacımıza uygun sonuçlar doğurduğuna işaret ediyor.

Hep söylüyorum, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin bugüne kadar yaşadıklarımızdan çıkardığımız derslere dayanmaktadır. Ekonomi politikalarının bir aracı olan faizin seviyesini belirleyecek olan ülkenin ihtiyaçlarıdır. Enflasyonun sadece parasal daralmayla düşürülebileceği teorisinin kapalı ekonomiler dışında hiçbir karşılığının bulunmadığını gördük.

Ülkemizi mandacı iktisatçıların arzuladığı şekilde küçültecek, zayıflatacak, insanlarımızı işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkûm edecek politikaları ret ediyoruz, üstelik bu reddinizi yeni de değil uzunca bir süredir ortaya koyuyoruz. Bunun yerine sorunlarımızı kendi çözümlerimizle aşacak adımları atıyoruz.

Yeni küresel sistem yarışları ve ülkemizin sahip olduğu güçlü altyapı böyle bir mücadele için bize geçmişte hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Uygulamadığımız bu politikayla küresel finans çevrelerinin ülkemizi bunca zamandır ekonomik boyundurukları altında tutanların ve onların içerideki tetikçilerinin şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de elbette farkındayız. Ama ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu için böyle davranmamız, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor, biz de işte bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu politikanın insanlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız.

“AŞI OLMAYANLARIN BİR AN ÖNCE SAĞLIK KURULUŞLARIMIZA BAŞVURMALARI TAVSİYEMİZİ TEKRAR HATIRLATIYORUZ”

Aziz milletim; salgın, yeni dalgalar ve yeni bilinmezlerle dünyadaki etkisini sürdürüyor. Türkiye olarak hamdolsun sağlık hizmetlerinden aşıya kadar her konuda salgınla mücadelede oldukça iyi bir yerdeyiz. Okullarımızda eğitim-öğretim sürüyor, iş yerlerimiz çalışıyor, insanlarımız günlük hayatlarını herhangi bir sınırlamaya tabi tutmadan sürdürüyor. Sahip olduğumuz bu imkânları kullanmaya devam edebilmemiz için tedbiri elden bırakmamız gerekiyor. Avrupa’da kısmi kapatmaların gündeme geldiği bir dönemde bizim sadece biraz daha dikkatli olmaya, biraz daha özenli davranmaya ihtiyacımız vardır. Aşı olmayanların veya aşısı eksik olanların bir an önce sağlık kuruluşlarımıza başvurmaları tavsiyemizi tekrar hatırlatıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da salgınla mücadelede dünyanın önünde giderek ülkemizi bu musibetin sıkıntı sonuçlarından koruyacağımıza inanıyorum.

Bilindiği gibi, okullarımızda eğitim-öğretim bir haftalık ara tatilin ardından bugün tekrar başladı. Ara tatil döneminde bin 170 okulumuzu öğrencilerimize hizmet verecek yeni kütüphanelerine kavuşturduk. Bu yılın sonuna kadar ülkemizde kütüphanesi olmayan okul bırakmamayı hedefliyoruz.

Aynı şeklide iş gücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu insan kaynağımızı hızla yetiştirmek için de mesleki eğitim merkezlerini daha aktif kullanacak tedbirleri alıyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yılsonuna kadar mesleki eğitim merkezi olmayan organize sanayi bölgesi bırakmamaya yönelik yoğun bir çalışma içindeler. Bu merkezlerde 6-8 ay gibi kısa süreli tamamlama programlarıyla acil insan kaynağı ihtiyacımızı karşılamayı planlıyoruz. Attığımız bu adımların özelikle genç işsizliğin süratle azaltılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.

“ÜLKEMİZİN TARIMSAL HASILADA DÜNYADA 10. SIRADAKİ YERİNİ DAHA DA İLERİYE TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

İnşallah bu yıl yağışın bol ve bereketli olduğu bir mevsim geçirerek önümüzdeki yıl çiftçimizin üretim ve gelir seviyesini daha da yukarıya çıkarmayı ümit ediyoruz. Tarımda dünyanın 206 ülke ve bölgesine 2 binin üzerinde ürün gönderen, yılın ilk 9 ayında 17,5 milyar dolar gelir elde eden bir ülkeyiz. Ülkemizin tarımsal hasılada dünyadaki 10’uncu sıradaki yerini daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz.

Kamu işçileri ve memurlarının ücretlerindeki artışlarla başlattığımız çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma politikamızı asgari ücretle de sürdüreceğiz.

Kapsamını ve miktarını oldukça yükselttiğimiz sosyal yardımlarımızın yelpazesini hiçbir ihtiyaç sahibi vatandaşımızı dışarıda bırakmayacak şekilde genişletiyoruz.

Sporcularımızın uluslararası müsabakalarda gösterdikleri başarılar milletçe hepimizi gururlandırıyor. Bu başarıların kalıcı olması için altyapıdan eğitim ve teşvik programlarına kadar her alanda çok önemli faaliyetler yürütüyoruz.

Ulaştırma başta olmak üzere inşası süren büyük altyapı projelerimizi bir an önce milletimizin hizmetine sunmak için yağmur çamur demeden çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde yerinde gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara otoyolunu belirlenen tarihten bile önce hizmete açmayı ümit ediyoruz.

Sadece son dönemde ülkemize kazandırdığımız kültür sanat yatırımları nesiller boyunca gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza hizmet verecek abide eserlerdir.

Kapasitelerini büyüten, yeni inşa edilen fabrikalarla organize sanayi bölgelerimizin her biri harıl harıl çalışan üretim merkezlerine dönüşmüştür. Üretimdeki her bir istihdamın lojistik ve diğer hizmet sektörlerinde dörde, beşe kadar çıkan ilave istihdama yol açtığı gerçeğinin ışığında ülkemizi büyütmek, güçlendirmek, kalkındırmak için gece-gündüz mücadeleye devam ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.

Bu duygularla bir kez daha hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”

Okumaya devam edin
Reklamlar
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.

Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.

“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”

Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”

“KALICI BARIŞA GİDEN YOLUN ÖNÜNÜN AÇILMASI İÇİN YOĞUN GAYRET SARF EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.

Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”

“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”

Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.

“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”

2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.

ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.

“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”

Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.

“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.

Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.

“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”

Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.

Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.

“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”

Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”

“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.

“BU BAŞARILAR YALNIZCA BİRER BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR”

2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.

Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”

“İHRACAT DESTEKLERİNE TAHSİS ETTİĞİMİZ BÜTÇEYİ 2025 YILINDA 33 MİLYAR LİRAYA ÇIKARTIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.

İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.

“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”

Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy’de bulunan Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’ni ziyaret etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber

on

“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:

“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”

Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.

Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.

Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.

“KARARLILIKLA UYGULADIĞIMIZ EKONOMİ PROGRAMIMIZIN MEYVELERİNİ TOPLAMAYA BAŞLADIK”

Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.

Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.

Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.

“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”

Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.

Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.

Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.

“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”

Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.

Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.

“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”

Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.

Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.

“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”

Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.

Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI, KARDEŞLİĞİN YÜZYILI YAPMAKTA KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.

Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.

Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya3 gün önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

Dünya4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde konuştu

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüştü

Dünya3 hafta önce

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler bekliyor”

Dünya4 hafta önce

“Somali ve Etiyopya arasında, barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımı atıldı”

Dünya4 hafta önce

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

Dünya1 ay önce

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Dünya1 ay önce

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da konuştu

Dünya1 ay önce

“Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor”

Dünya1 ay önce

Umman Sultanı Heysem bin Tarık Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ı karşıladı

Dünya1 ay önce

“Kadına şiddete geçit vermeyen bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar sabırla yürüyeceğiz”

Dünya1 ay önce

Gabar Dağı’nda “Çok Özel” Bir Kutlama

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuştu

Dünya1 ay önce

11.Altın Palmiye Ödüllerinde yıldızlar geçidi.

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MIKTA üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya geldi

Dünya2 ay önce

“Gazze’de derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum”

Dünya2 ay önce

G20 Liderler Zirvesi Brezilya’da başladı

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile görüştü

Dünya5 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya4 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya4 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya4 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya5 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya4 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya2 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Son Dakika Haber

seers cmp badge