Connect with us

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Türkiye olarak hem içeride hem dışarıda güçlü bir duruş sergiliyoruz”

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Dünya, ekonomik krizden savaşlara ve siyasi çalkantılara kadar pek çok sorunla boğuşurken, Türkiye olarak hem içeride hem dışarıda güçlü bir duruş sergiliyoruz. Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, mekanizmaları oluşturma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda artık herkesin takdir ettiği birikime ve dirayete sahibiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Son Kabine toplantımızdan bu yana geçen üç haftalık sürede, ülkemiz ve milletimiz için eser ve hizmet üretmeye kesintisiz devam ettik.

Yeni eğitim-öğretim yılının açılışını İstanbul Sancaktepe’de öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimizle birlikte gerçekleştirdik. Bu vesileyle, eğitimde 20 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri tekrar hatırlama imkânı bulduk. Gençlerimizle bugünün ve geleceğin dünyasına dair kısa bir ufuk turu yaparak kendileriyle ‘oku, düşün, uygula, neticelendir’ prensibimizi bir kez daha paylaştık. Öğretmen atamalarından derslik sayına, altyapıdan teknolojiye kadar eğitime verdiğimiz önceliğin neticelerini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.

Ülkemizin 81 vilayetinde ve ilçelerinde insanlarımızı ev sahibi yapmak için yürüttüğümüz konut projelerini yeni bir kampanyayla taçlandırma müjdesinin ayrıntılarını 13 Eylül’de kamuoyuna açıkladık. Adını ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ olarak koyduğumuz bu kampanya, toplamda 500 bin sosyal konutu, 250 bin konut arsasını ve 50 bin iş yerini kapsıyor. Kampanyanın ilk etabında 250 bin konutu, 100 bin konut arsasını ve 10 bin iş yerini 2 yıl içinde bitirerek hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Talep toplama süreci önümüzdeki ay sonuna kadar devam edecek projenin, 5 bin konutluk ilk diliminin temelini 25 Ekim’de atıyoruz. Başvuru sayısı şimdiden 5 milyona dayanan bu kampanya, Türkiye’nin bugüne kadar yapılmış en büyük sosyal konut atılımı olacaktır.

Geçtiğimiz 20 yılda 1 milyon 170 bin konutu inşa etmiş bir hükûmet olarak, 2 yıl içinde 250 bin sosyal konutu tamamlayacak, ardından da süratle bunu 500 bine çıkartacak bu projeyi söz verdiğimiz şekilde hayata geçirmekte kararlıyız.

Milletimiz sosyal konut kampanyamıza çok büyük bir teveccüh göstermiştir. Gençlerimize, emeklilerimize, engellilerimize, şehit yakını ve gazilerimize özel kontenjanlar ayırdığımız ‘İlk Evim, İlk İş Yerim’ kampanyasının bir kez daha ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Hükûmetimizle eser ve hizmette yarışamayanların yalan, yanlış ve iftira üzerine kurdukları hezeyanlarıyla ilk günden itibaren kampanyamızı karalamaya çalışmalarını ise üzüntüyle takip ediyoruz. Hep söylediğimiz gibi, biz 20 yıldır eser ve hizmette yarışacağımız bir muhalefetin özlemini seçtik, görünüşe göre uzunca bir süre daha aynı arayışı sürdüreceğiz.

“ÖĞRENCİLERİMİZİN YURT TALEPLERİNİ KARŞILAYACAK YENİ ADIMLARI DEVREYE ALIYORUZ”

Üniversitelerimizin açılmaya başlamasıyla öğrencilerimizin yurt taleplerini karşılayacak yeni adımları da devreye alıyoruz. Yurt kapasitemizi 182 bin yataktan 850 bin yatağa çıkartarak hiçbir gencimizin barınma sorunu yüzünden eğitiminden mahrum kalmamasını sağlamanın gayreti içindeyiz. Geçmişte başvuran öğrencilerimizin çok cüzi bir kısmını yurda yerleştirebilirken, biz bunu yüzde 90’lar seviyesine çıkardık. Bu anlayışla 14 Eylül’de 105 yeni yurt binamızın daha açılışını yaptık. Artan kapasite sayesinde ilk yerleştirmede dahi yüzde 80’lik bir talep karşılama oranını yakaladık, inşallah bu oran zaman daha da artacaktır. Bugün Türkiye’nin yükseköğrenim yurdu kapasitesi, Avrupa ülkelerinin çoğunun toplamından daha fazladır. Dolayısıyla öğrencilerimizin barınma sorunlarını siyasi istismar aracı hâline getirmek isteyenlerin dünyadan da, Türkiye’den de haberleri olmadığı açıktır.

Aynı şekilde kredi ve burs konusunda da Türkiye, dünyanın en ileri sosyal devlet uygulamasına sahip ülkesidir. Başvuran her öğrencimiz kredi, şartları tutan her öğrencimiz burs alabilmektedir. Müjdesini daha önce paylaştığımız kredi ödemelerinin sadece anapara üzerinden yapılabilmesine ve geçmişteki ilave borçların silinmesine ilişkin düzenleme Ekim ayında Meclis gündemine de gelecektir.

Geçmişte her eğitim-öğretim yılı açılışında gerginlik sebebi olan üniversite harçlarını da bildiğiniz gibi biz kaldırdık.

“YÜKSEKÖĞRENİM YURTLARINDA KALAN ÖĞRENCİLERİMİZE VERMİŞ OLDUĞUMUZ BESLENME YARDIMINI GÜNLÜK 60 LİRAYA ÇIKARTIYORUZ”

Bu vesileyle üniversite öğrencilerimize bir de müjde vermek istiyoruz; ek yerleştirmelerin devam ettiği ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yükseköğrenim yurtlarımızda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 liradan 60 liraya çıkartıyoruz. Böylece beslenme yardımını 2,5 katlık bir atışla aylık 1800 liraya yükseltiyoruz. Amacımız, üniversite öğrencilerimize yurtlarımızda kaliteli ve doyurucu yemek sunmaya devam etmektir. Yeni beslenme yardımı rakamının gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Geçtiğimiz hafta sonu da Sakarya’da önce toplu açılış töreni vesilesiyle vatandaşlarımızla, ardından de seçimlerde ilk defa oy kullanacak gençlerimizle bir araya geldik. Her iki buluşmamızda da oldukça coşku vardı. Özellikle gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada onların haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine sahip çıkma iradelerini 2023’te sandıkta gösterme konusundaki kararlıklarını görmekten memnuniyet duydum.

Birileri sabah-akşam evlatlarımıza sadece umutsuzluk aşılarken, biz istikbalimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimize güvenmeye, onları her alanda desteklemeye devam ediyoruz.

Pazar günü ise İstanbul Ticaret Odası’nın 140. Kuruluş Yıl Dönümü Ödül Töreni’nde iş dünyamızla bir araya geldik. Bu toplantıda hem İstanbul Ticaret Odamızın ve Oda Başkanımız Sayın Şekib Avdagiç’in çalışmalarını değerlendirme, hem de ekonomi programımızı tekrar hülasa etme fırsatı bulduk.

“İÇ SİYASETTE OLDUĞU GİBİ DIŞ POLİTİKADA DA DAYATMALARI KABUL ETMİYORUZ”

Uluslararası kuruluşlar, küresel ekonominin ve gelişmiş ülkelerin büyüme beklentilerini sürekli aşağı yönlü revize ederken, Türkiye’nin büyüme oranını ise tam tersine sürekli yükseltiyor. Sadece bu bile ülkemizin potansiyelinin ve gücünün büyüklüğünü göstermeye yeterli bir işarettir.

Dünya, ekonomik krizden savaşlara ve siyasi çalkantılara kadar pek çok sorunla boğuşurken, Türkiye olarak hem içeride, hem dışarıda güçlü bir duruş sergiliyoruz. Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, mekanizmaları oluşturma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda artık herkesin takdir ettiği birikime ve dirayete sahibiz. Son 8-9 yıldır kesintisiz yaşadığımız saldırılar, maruz kaldığımız oyunlar, önümüze kurulan tuzaklar, bizi böyle bir erken uyarı sistemi oluşturmaya ve etkin şekilde çalıştırmaya mecbur bırakmıştır. Bu sayede, salgınla başlayıp Ukrayna-Rusya savaşıyla süren küresel krizler döneminde gelişmiş ülkeler dahi ne yapacaklarını bilemez şekilde savrulurken, biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik. Asla paniğe ve korkuya kapılmadan, son asrın en büyük sağlık kriziyle mücadelede kendi özgün programımızı oluşturup uyguladık. Rusya-Ukrayna Savaşında her iki tarafla diyalogumuzu sürdürerek, tahıl sevkiyatından esir takasına kadar pek çok diplomatik başarıya imza attık. Şu an itibariyle 5 milyon tonun üzerinde tahıl ihracatını gerçekleştirdik.

Ülkemizi ısrarla bölgesel ve küresel karar alma mekanizmalarının dışında bırakmaya çalışanlara rağmen, her sürecin itibarlı, güvenilir, diyalogları kolaylaştırıcı ve sorunlara çözüm geliştirici başat aktörü olduk. Ülkemizi kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler bu yeni durumdan rahatsız olsa da, biz süreci Türkiye merkezli olarak yönetiyoruz. Hükûmet olarak, iç siyasette olduğu gibi dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz.

Türkiye’nin kazanımlarını daha ileriye taşımak için üç kıtayı birleştiren stratejik konumumuza mütenasip şekilde farklı bölgesel kuruluşlarla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı dönüyor, ne de kuzey ülkeleriyle bağlantılarımızı güçlendirirken, Ortadoğu ve Afrika’yı ihmal ediyoruz. Tıpkı Mevlana Hazretleri’nin pergel metaforunda olduğu gibi, bir ayağımızı ülkemize sabitlerken, diğeriyle de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz.

Tarihî, beşeri, kültürel kadim bağlarımız olan Balkanlar’ın güvenlik ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Kritik bir dönemde Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’a yaptığımız ziyaretler hem bu ülkelerle ilişkilerimizin ilerletilmesi, hem de istikrar ortamının korunması açısından faydalı sonuçlar doğurmuştur. Geçtiğimiz günlerde Özbekistan ve Amerika’da yaptığımız temaslar da Türkiye’nin genişleyen dış politika vizyonunu ortaya koymuştur.

Özbekistan Cumhurbaşkanı kardeşim Şevket Mirziyoyev’in daveti üzere katıldığımız Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde bu anlayışla oldukça verimli temaslar gerçekleştirdik. Toplamda 3,2 milyar insanın yaşadığı, 20 trilyon dolar millî gelir üreten 2012 yılından bu yana diyalog ortağı olduğumuz Şanghay İşbirliği Teşkilatı’yla ilişkilerimizi çok daha derinleştirmeyi istiyoruz. Bu niyetimizi zirve kapsamında yaptığımız temaslarda muhataplarımıza açıkça ifade ettik.

Zirvede ev sahibi Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev’in yanı sıra, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev, Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif, Çin Devlet Başkanı Sayın Şi Cinping, Moğolistan Cumhurbaşkanı Sayın Hürelsüh, Hindistan Başbakanı Sayın Modi, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin, İran Cumhurbaşkanı Sayın Reisi ile bir araya geldik. Bu liderlerle hem ikili münasebetlerimizi tüm yönleriyle ele aldık, hem de bölgesel meseleler konusunda görüş alışverişinde bulunduk.

Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nin ardından Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere New York’a geçtik, 13 saatlik bir yolculuktan sonra New York’a ulaştık. Kovid salgını sebebiyle 2 yıl sonra ilk kez yüz yüze yapılan Genel Kurul görüşmeleri bizim açımızdan son derece yoğun, verimli ve bereketliydi. Amerika’daki vatandaşlarımızdan Türk sivil toplum kuruluş temsilcilerine, farklı kesimlerden insanlarımızla bir araya gelerek hasret giderdik.

Ayrıca, Amerikan Düşünce Kuruluşu temsilcileri, iş çevreleri, müteşebbisler, ülke siyasetinin önde gelen isimleriyle kapsamlı istişareler gerçekleştirdik.

Birleşmiş Milletler bünyesindeki Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi’nde, Türkiye’de son 20 senede eğitim-öğretimde yaşanan gelişmeleri ve gelecek vizyonumuzu liderlerle paylaştık.

“RUSYA-UKRAYNA ARASINDA BARIŞI TESİS ETMEYE YÖNELİK GAYRETLERİMİZ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Genel Kurul’a görüşmelerin ilk gününde hitap ettim. Buradaki konuşmamızda Rusya-Ukrayna krizi başta olmak üzere uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren meseleler hakkındaki görüşlerimizi tüm dünyaya tekrar anlattık. Göç krizinden tahıl sevkiyatına kadar pek çok örnekle Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada oynadığı arabulucu role dikkat çektik. Terörle mücadeleden Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelere, ekonomik dengesizliklerden Birleşmiş Milletler’in yönetim yapısına uzanan çok geniş bir yelpazede ülkemizin yaklaşımlarını açık yüreklilikle dile getirdik.

Yaptığımız toplantılarda ve ikili temaslarda özellikle Rusya-Ukrayna arasında barışı tesis etmeye yönelik gayretlerimizin takdirle karşılandığını müşahede ettik.

Ziyaretimiz vesilesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yanında bazı devlet ve hükûmet başkanlarıyla ikili görüşmeler de gerçekleştirdik. Devlet Başkanı düzeyinde Ürdün Kralı, Libya, Guatemala, Finlandiya, Kırgızistan, Avusturya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Polonya liderleriyle bir araya geldik; Gürcistan, Almanya, İspanya, Japonya, Lübnan ve İngiltere başbakanlarını kabul ettik.

Genel Kurul hitabımızın ardından aynı binada Katar Emiriyle, Kazakistan, Finlandiya ve Güney Kore Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarıyla, Bangladeş Başbakanıyla sohbet ettik.

New York’ta, İngiltere, Japonya, İsrail ve Guatemala liderleriyle ilk kez yüz yüze görüşme fırsatı bulmuş olduk.

Ayrıca, Amerikan Kongresi’nin üç ayrı üyesini, FIFA Başkanı’nı ve Dünya Yahudi Kongresi Başkanı’nı kabul ettik.

Açılışını geçen yıl gerçekleştirdiğimiz Birleşmiş Milletler’in tam karşısındaki Türkevi binamız görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. Bu sene Birleşmiş Milletler’in yanı sıra Türkevi de küresel diplomasinin kalbinin attığı merkezlerden biri hâline dönüştü.

Muhataplarımızın hemen hepsi savunma sanayi ve enerji başta olmak üzere ülkemizle iş birliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söyledi.

Özellikle tahıl koridorunun açılmasıyla yakalanan diplomatik başarının esir takasıyla devam ettirilmesi, ülkemiz adına bir gelişme olmuştur. Türkiye’nin bu konuda gösterdiği gayret ve üstlendiği sorumluluklar, işin zorluğunu bilenlerin gerçekten takdirle karşıladığı seviyedir.

Bu vesileyle, çabalarımıza verdikleri destek için Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’e, Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski’ye bir kez daha buradan teşekkür ediyorum.

“YUNAN SİYASETÇİLERİ KIŞKIRTARAK ÜZERİMİZE SALANLARIN ASIL NİYETLERİNİN, BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASINI ENGELLEMEK OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

Hedefimiz, her iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır. Biz dünyada savaşları, krizleri, gerilimleri sonlandırmak için samimi gayret ederken, komşumuz Yunanistan’ın her tarafı buram buram tahrik ve provokasyon politikalarını ibretle takip ediyoruz. Hep söylediğim gibi, Yunanistan bizim ne siyasi, ne askerî, ne ekonomik olarak muhatabımız da, dengimiz de değildir, olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl niyetlerinin, ülkemizin vaktini, enerjisini ve dikkatini dağıtarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası programımızı engellemek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Ancak bu, hem Yunan siyasetçiler, hem Yunan Devleti, hem Yunan halkı, hem de onları kukla gibi kullananlar bakımından tehlikeli bir oyundur.

Daha geçtiğimiz Ağustos ayında 100. yıl dönümünü kutladığımız zaferlerimizin Yunan halkına ve yöneticilerine ödettiği bedelleri hatırlatmakta fayda görüyorum.

Kısır siyasi hesapları uğruna ülkesini siyasi, askerÎ ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler, bunun hesabını er-geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetinde kalacaktır.

Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp, bebekleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları hunharca öldürdüğü Tripoliçe Katliamı gibi hadiseleri zafer günü olarak kutlayanlar henüz tarih önünde bunların hesabın vermediler. Aynı zihniyetin bugün Akdeniz’de, Ege’de botlarını batırarak, her şeylerini soyup dışarı atarak ölüme terk ettiği, hatta taammüden katlettiği çocukların ve tüm masumların hesabı da elbet bir gün sorulacaktır.

Birilerinin etekleri altına saklanarak özgürlük de olmaz, kalkınma da olmaz, onurlu duruş da sergilenemez. Yunanistan’ın dört bir yanına yapılan işgal görünümlü yabancı askerî yığınaklar bizi değil, asıl Yunan halkını rahatsız etmektedir.

“NE ASKERÎ YIĞINAKLAR NE SİYASİ VE EKONOMİK DESTEKLER YUNANİSTAN’I BİZİM SEVİYEMİZE ÇIKARMAYA YETMEZ”

Yunanistan’ın gelecek çeyrek asrını ipotek altına alan, bedeli mutlaka ödetilecek ekonomik ve siyasi angajmanlar bizi değil, asıl Yunan halkını tehdit etmektedir.

Türkiye olarak biz bu filmi geçmişte seyrettik, çözdük, o defteri kapattık ve kendimize yeni bir yol çizdik. Şimdi Yunanistan’ın göz göre göre benzer bir felakete sürüklenmesinden bir komşu sıfatıyla samimiyetle üzüntü duyuyoruz. Ne o askerî yığınaklar ne o siyasi ve ekonomik destekler Yunanistan’ı bizim seviyemize çıkarmaya yetmez, ama bu yanlış adımlar Yunanistan’ı her anlamda batağa sürüklemeye kâfi gelir.

Netice itibarıyla, her alanda yakından takip etmeyi sürdürdüğümüz Yunanistan’a karşı gerektiğinde ülkemizin hak ve menfaatlerini elimizdeki tüm imkânları kullanarak savunmaktan geri kalmayız, bu da iyi biline. Ama bunu yaparken kendi siyasi ve ekonomik hedeflerimizden, kendi kalkınma programlarımızdan zerre kadar taviz vermeyeceğimizi de açıkça belirtiyoruz.

Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında, 2053 vizyonunu güçlü bir şekilde oluşturmasında, ulaştırma altyapımızın büyük bir payı vardır. Bugün uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programın üzerinde yükselttiğimiz altyapılardan bir de ulaştırmadır. Kara, hava, demir ve deniz yollarındaki ulaştırma yatırımlarımızla sadece kendi insanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmakla kalmıyoruz, bu projelerle Avrupa’dan Asya’ya bölgemizin tamamının hızlı, konforlu, ekonomik bir şekilde buluşmasını sağlıyoruz.

Londra’dan Çin’e kadar kesintisiz demir yoluyla gidilebiliyorsa, ülkemizde inşa ettiğimiz demir yolları, köprüler, tüneller sayesindedir. Karadeniz kıyılarımızdan Asya’nın ve Afrika’nın derinliklerine kadar oluşturduğumuz lojistik hatlarımız sayesinde dünya tahıl krizi başta olmak üzere pek çok krizin üstesinden gelebiliyor. İstanbul Havalimanı’ndan neredeyse her dakika havalanan uçaklar sayesinde üç dört saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yarısına erişilebiliyor.

Elbette bu noktaya kolay gelmedik. Finansmanından projesine pek çok sorunu çözmek için çalışırken bir de muhalefetin takoz koyma çabalarıyla uğraşmak mecburiyetinde kaldık. Bilaistisna yaptığımız her projeyi engellemek için yürütülen karalama kampanyalarını, söylenen yalanları, atılan iftiraları unutmadık. Ama hamdolsun geldiğimiz noktada milletimize söz verdiğimiz her projeyi yaptık. Çoğunu tamamlayıp hizmete açtık, bir kısmının da inşasını hızla sürdürüyoruz.

Bunlardan biri de, İzmir Körfez Geçişi’ni de içeren İstanbul-İzmir Otoyolu’dur. Feribotla bir saati, yoğun vakitlerde araçla bir buçuk saati bulan İzmit Körfez Geçişi’ni, Osman Gazi Köprüsü’yle -ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum- beş dakikaya indirdik. İstanbul’dan İzmir’e de otoyoldan yedi-yedi buçuk saatte gidilirken, şimdi üç buçuk saatte gidilebiliyor. Sadece bu ayın ilk 22 gününde Osman Gazi Köprüsü’nü günde ortalama, Bay Kemal burayı iyi dinle; 51 bin araç kullandı. Köprünün ve otoyolun araç garantisi oranı yüzde 116’ya, yani garanti rakamının çok üstüne çıkmış durumdayız.

Çanakkale Köprüsü ile iki kıta arasındaki geç işte yaşanan feribot çilesine son vererek altı dakikada ulaşım sağlıyoruz; işte modern olmak bu, medeni olmak bu Bay Kemal. Öyle ‘Ana Muhalefetim’ demekle bir yere varamazsın. Bu ayın ilk 22 gününde Çanakkale Köprüsü’nün günlük araç ortalaması 8 binin üzerine çıktı. Geçmişteki tecrübelerimiz bize, milletimiz bu hizmetin konforuna alıştıkça araç geçiş sayısının her geçen gün artacağına işaret ediyor. Neydi o? Giderdik 24 saat beklerdik, ne olacak? Feribot gelecek, bizi alacak, bizi boşaltacak, ondan sonra tekrar dönecek, 24 saat yine bekle; bugünleri yaşadık.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü boğaz araç trafiğine, Kuzey Marmara Otoyolu da İstanbul trafiğine çok büyük rahatlama getirdi. Bu köprüde günlük araç geçiş ortalaması ne oldu biliyor musunuz? 113 binin üzerine çıktı.

Hani ne diyorlardı? Ne gerek var, bunlara ne gerek var? İşte bunlar geçmişin CHP’si. Allah rahmet etsin, Menderes Vatan Caddesi’ni yaptığı zaman o zamanın CHP’si de öyle diyordu, ne diyorlardı? ‘Buraya uçak mı indireceksiniz?’ Aynı kafa, değişen bir şey yok. Bana dedikleri şey şu: ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?’ Ne koyacaktık? ‘Kendi adını koysaydın.’ ‘Ben öldükten sonra siz koyarsınız’ dedim. Bunlar bu kadar zavallı. Biz tarihimizle iftihar ediyoruz, tarihimizle gurur duyuyoruz, onlar tarih yazdılar. Ondan sonra gelen büyüklerimiz; Kanuni’si, Fatih Sultan Mehmet’i, hepsi tarih yazdılar. Sultan Abdülhamid, 33 sene gram yer kaybetmeden Osmanlı’yı yönetti. Ama gel gör ki şimdi utanmadan-sıkılmadan ‘tarihçiyim’ diyenler falan maalesef şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar.

Benzer bir tablo havalimanlarımız için de söz konusu. Artık ülkemizin dünyadaki en prestijli markalarından biri hâline gelen İstanbul Havalimanı, bu ayın ilk 22 günü toplam 30 bin 970 uçuşla seyahat eden 5 milyondan fazla yolcuyu ağırladı; mesele bu, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz bu eserlerle övüneceğiz. Sen ne yaptın ne, onu söyle? Öyle İstanbul’da gidip bir çeşmenin musluğunu çevirmekle açılış olmaz. Bak bu kadar büyükşehir belediyeleri kazandınız, bu büyükşehir belediyeleriniz ne yaptı ya, bunları söyleyin. Bir yol yapmaktan acizsiniz, yapamazsınız. Çünkü medeni olmak başka bir şeydir, ama gayri medeni olmak bambaşka bir şeydir. Biz, yol medeniyettir diyoruz, su medeniyettir diyoruz. Ama siz gelirken suyu çok çok ucuzlatacağınızı söylemiştiniz, ama şimdi suya zam üstüne zam yapıyorsunuz, ne oldu, neden? Ben vatandaşlarıma bunu anlatmak istiyorum.

“ÜLKEMİZİN HAYRINA NE VARSA YAPACAĞIZ”

İşte İstanbul’un Belediye Başkanı olduğum zaman, sizler suyun ne anlama geldiğini gayet iyi biliyordunuz. Sular akıyor muydu? Yok. Biz bütün bu işleri hallettik mi? Hallettik. Suyu gayet ucuz fiyata biz İstanbul halkına verdik, ne zaman? 94’te. Bizden önce yine CHP vardı, ama onlarla maalesef suyu bulmak hak getire, yoktu.

Bakın şimdi yeni bir şey, Antalya Havalimanı’mız. Burası da aynı dönemde 20 bin 235 uçuşla 3,6 milyonu aşkın yolcuya hizmet verdi. Evvel Allah Türkiye şu anda dünyayla yarışıyor.

Sabiha Gökçen, Bay Kemal televizyon-televizyon dolaşıyordu, Sabiha Gökçen için ‘ne gerek var, ihtiyacımız yok ki’ böyle konuşuyordu. Ya şu anda Sabiha Gökçen’den aynı dönemde 13 bin 200 uçuş ve 2,2 milyon yolcuyla o da bu kervana katıldı. Ya anlamaz bunlar, anlamaz. Ben sevgili vatandaşlarıma sesleniyorum, diyorum ki; bak şimdi biz ikinci pisti de yapıyoruz, inşallah Mayıs’ta ikinci pistimiz bitiyor ve bir diğer taraftan yeni terminal binasını da yapacağız Sabiha Gökçen’e. Ve Malezyalılar, ‘bırakın biz yapalım’ diyorlar, daha önce çıkmak istiyorlardı, ama baktılar ki burasının maşallahı var. Pist pırıl-pırıl inşallah Mayıs’ta bitiyor. Bir taraftan da şu anda terminalin yapımıyla alakalı çalışmaların kararını vereceğiz, Malezyalılarla ortak mı yaparız, yoksa salt Malezyalılara mı bırakırız, bütün bunların hepsi hesap-kitap işidir. Bay Kemal, bu işlerden anlamazsın. Biz ülkemizin hayrına ne varsa bunları yapacağız. Avrupa’dakiler başta olmak üzere dünya havacılığı çok ciddi sorunlarla boğuşurken, hamdolsun bizim havalimanlarımız rekordan rekora koşuyor. Adil Bey, öyle mi? Konfor var, evvel Allah. İkram; hiçbir havalimanında ve havayollarında bizimkiler kadar kalite ikram yok.

“ÜLKEMİZİ, 2053’E KADAR 198 MİLYAR DOLARLIK İLAVE ULAŞTIRMA VE ALTYAPI YATIRIMIYLA BULUŞTURACAĞIZ”

Geçtiğimiz Cumartesi günü Sakarya’daki törende hizmete açtığımız eserlerden biri olan Kaynarca-Karasu yolunun 49 kilometrelik kısmı, bölgedeki yoğun trafiği önemli ölçüde rahatlatacaktır. Fahrettin Bey var mı? Ah, keşke onu da buraya koysaydınız. Bu tür şeyler, canlı bağlantılar önemli, hiç olmazsa arşivden verelim. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür, biliyorsun. Ulaştırma projelerimizin açılışlarını kesintisiz sürdürüyoruz, bu hafta da var inşallah.

Kaz Dağları bölgesinde 4,6 milyar liralık bir yatırım bedeliyle inşa ettiğimiz, içinde 5,7 kilometreyi bulan Assos ve Troya tünellerinin de yer aldığı, toplamı 9,6 kilometre olan Ayvacık-Küçükkuyu yolunu açılışa hazır hâle getirdik. Nasıl? Kaz Dağı artık yangınlarla-mangınlarla inşallah anılmasın istiyoruz, işte buralardan araçlar bu tünellerden rahatlıkla geçsin.

Diyarbakır’da Güneybatı Çevre Yolunu 29 kilometreyi aşan uzunluğu, köprülü kavşakları ve köprüleriyle 1 milyar liraya mal ederek tamamladık, o da bitti.

Malatya’da yatırım bedeli 2,6 milyar lira olan Malatya-Hekimhan Yolunu, üzerindeki 8 tüneli, 16 köprüsüyle hizmete almaya hazırlanıyoruz.

Ya bir de sen kalk de ki, ya böyle-böyle biz şurada şöyle metro yaptık, şöyle tünel yaptık; ya anlamaz, bilmez bu işleri, bol-bol yalan söyler, dürüstlük yok, üretim yok.

Gaziantep’te güzergâhı 25,5 kilometreyi bulan 16 istasyonlu, günlük 358 bin yolcuya hizmet verecek Gaziray’ı bitirdik.

İstanbul’da Kadıköy-Pendik Metro Hattı’nın devamı niteliğinde 7,4 kilometre uzunluğa sahip günlük 1,2 milyon kapasiteli Pendik-Sabiha Gökçen Metro Hattı’nın inşasını nihayete erdirdik, o da bitti.

Tüm bu projeleri Ekim ayı içinde inşallah hizmete açmayı planlıyoruz. Bu eser ve hizmet şöleninin açılışını önümüzdeki Pazar günü, 2 Ekim’de Pendik-Sabiha Gökçen Metro Hattı’yla yapıyoruz.

Ülkemize bugüne kadar 183 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme altyapısı nasıl kazandırdıysak, inşallah 2053’e kadar 198 milyar dolarlık ilave ulaştırma ve altyapı yatırımıyla da buluşturacağız.

Diğer alanlardaki eserlerimizi milletimizin hizmetine vermeyi de sürdürüyoruz. Çarşamba günü, ülkemizin en büyük -medya, sizi de davet ediyorum şimdiden- sağlık yatırımlarından biri olan Etlik Şehir Hastanesi’nin açılışını yapıyoruz. Ankara’nın ikinci dev şehir hastanesi. Şu anda zaten tedaviler başladı, öyle mi? Dün başladı. Çarşamba günü saat 14:00’te de inşallah resmî açılışını yapacağız. Ne kadar modern, muhteşem bir şehir hastanesini Başkentimize kazandırdığımızı göreceksiniz.

Önümüzdeki hafta sonu ülke genelindeki cem evlerinin temel atma ve toplu açılış törenini gerçekleştireceğiz. Millî Güvenlik Kurulu Toplantısı’ndan Dünya Göçebe Oyunları’na, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılı açılışından tüm üniversitelerimizin ortak akademik yıl açılışına kadar pek çok programla ülkemize hizmet ederek yolumuza devam edeceğiz.

Sözlerime son vermeden önce bugün Kabine Toplantımız bayağı neşeliydi, canlıydı. Bakan arkadaşlarım maşallah bayağı iyi hazırlanmışlar, illa milletimize belli müjdeleri verelim diye. Bazı değerlendirmeleri yaptığımız hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.

“ÇİFTÇİLERİMİZ GEÇMİŞ DÖNEM ELEKTRİK BORÇLARINI 5 YILA VARAN VADEYLE VE FAİZSİZ GERİ ÖDEME İMKÂNIYLA KAPATABİLECEK”

Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle bu küresel gelişmelerin önemini giderek arttığı tarım sektörüne verdiğimiz destekleri genişlettiğimiz böyle bir dönemde, çiftçilerimizin en önemli gider kalemleri arasında yer alan elektrik faturalarındaki KDV oranını geçtiğimiz Mart ayında yüzde 18’den yüzde 8’e düşürerek üreticilerimize yıllık 3 milyar lira destek sağlamıştık. Tarımsal sulamada kullanılacak güneş enerjisi santrallerinin kurulumunu teşvik ederek hem kendi ihtiyaçlarını karşılamalarının, hem de üretim fazlasını ulusal sisteme satabilmelerinin yolunu açmıştık.

Bugün de yine elektrik faturalarıyla ilgili yeni bir düzenlemenin müjdesini çiftçilerimize veriyoruz. Bundan sonra elektrik faturaları aylık ödenmek yerine hasat sonunda, yani ürünler satılıp gelir elde edildiğinde ödenebilecek. Ziraat Bankamız bu imkândan yararlanmak isteyen çiftçilerimizin elektrik borçları için açacağı faizsiz kredinin tahsilini hasat dönemi sonunda yapacak, maliyetinin bedelini de Hazine’den alacak.

Ayrıca, çiftçilerimizin önceki dönemlerden kalan elektrik borçları için de yine Ziraat Bankamız vasıtasıyla bir kolaylık getiriyoruz. Çiftçilerimiz geçmiş dönem elektrik borçlarını 5 yıla varan vadeyle ve faizsiz geri ödeme imkânıyla kapatabilecek. Elektrik dağıtım şirketleriyle önceki dönem borçlarının gecikme cezası uygulanmadan ve hatta anaparanın da bir kısmından feragatle tahsili hususunda mutabakata varıldı. Amacımız; çiftçilerimizin üretim şevkini artırarak gıda fiyatlarındaki dengesiz yükselişlerin önüne geçmektir. Enerji maliyetleriyle ilgili bu kolaylıkların çiftçilerimize hayırlı olmasını diliyorum.

Bilindiği gibi dün İstanbul Ticaret Odası’nda hem işverenleri, hem çalışanları ilgilendiren üç ayrı düzenlemenin müjdesini kamuoyuna vermiştik. Çalışanlara nakden ödenen yemek ücretinin vergi istisnasını 51 liraya çıkartan ve nakdi ödemeyi de aynı kapsama alan, yine çalışanlara ödenen elektrik ve doğal gaz desteklerinin 1000 liraya kadar olan kısmına vergi muafiyeti getiren, yurt dışındaki inşaat projelerinde çalıştırılan işçilere ödenen ücretleri gelir vergisinden istisna tutan, bu üç düzenlemenin de hayırlı olmasını diliyorum.

Sosyal yardım alan vatandaşlarımız için de müjdelerimiz var.

“3 MİLYAR LİRALIK DOĞAL GAZ DESTEĞİ VEREREK VATANDAŞLARIMIZI SICAK BİR YUVANIN HUZURUNA KAVUŞTURMAKTA KARARLIYIZ”

Yardım programları 2022’de ayırdığımız bütçeyi 6 milyar liradan 11,5 liraya çıkarmıştık. Bu çerçevede prefabrik ev yapımı yardımını 40 bin liradan 150 bin liraya, betonarme ev yapım yardımını 70 bin liradan 200 bin liraya, ev onarım yardımını 25 bin liradan 75 bin liraya, öksüz-yetim yardımını 300 liradan 600 liraya, eşi vefat eden kadınlara yapılan yardımı 500 liradan 1000 liraya, çoklu doğum yapan muhtaç aile desteğini 215 liradan 400 liraya, şartlı sağlık yardımını 55 liradan 100 liraya yükselttik.

Biz sosyal desteklerin sadece yoksullara değil hak ve ihtiyaç sahibi tüm vatandaşlarımıza verildiği bir anlayışla sistemi sürekli geliştiriyoruz. Mesela, bu kapsamda getirdiğimiz yeniliklerden biri de doğal gaz tüketim desteğidir. Şubat ayından itibaren başvuruları alınmaya başlanan bu desteğin ilk ödemelerini 311 bin haneye yapmıştık. Yeni başvuru döneminde ev sahipleri yanında kiracıları da doğal gaz desteği kapsamına aldık. Destek tutarını da hane başına 900 lira ile 2500 lira arasında olacak şekilde artırdık. Doğal gaz desteği alma hakkı olup da kronik hastası veya yaşam destek cihazı bulunan hanelere yapılan ödemeye yüzde 5 ilave edilecektir. Bu dönemde 3 milyar liralık doğal gaz desteği vererek vatandaşlarımızı karda kışta sıcak bir yuvanın huzuruna kavuşturmakta kararlıyız.

Başarıyla süren 15 milyar lira bütçeye sahip, burası çok önemli, ekranları bizi izleyen milletime bunu tekrar hatırlatmak istiyorum, Türkiye aile destek programımızın kapsamını genişletiyoruz, bütçesini de 25 milyar lira ilaveyle 40 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece, bu programı ülkemizdeki toplam hane sayısının yaklaşık 10’da birine ulaşacak etkinliğe kavuşturmuş oluyoruz.

Sosyal yardım sistemimize kayıtlı hanelerde yaşayan çocuklarımız için ilave destekler getiriyoruz. Elektrik tüketim desteğinden Türkiye aile desteği programına dâhil olan haneler de yararlanabilecek. Program kapasındaki insanlarımızın bireysel ihtiyaçları için faydalandıkları yardımları artık hane geliri hesabına dâhil etmiyoruz.

Bu yeni uygulamaların da vatandaşlarıma hayırlı olmasın diliyorum.

Kardeşlerim; Türkiye kazandıkça, unutmayın, milletimiz de kazanacak, milletimiz kazandıkça devletimiz de güçlenecek. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun tüm kesimleriyle paylaşacak programları da daha etkin şekilde uygulamaya devam edeceğiz.

Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”

Dünya

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.

Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.

“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”

Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”

“KALICI BARIŞA GİDEN YOLUN ÖNÜNÜN AÇILMASI İÇİN YOĞUN GAYRET SARF EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.

Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”

“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”

Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.

“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”

2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.

ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.

“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”

Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.

“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.

Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.

“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”

Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.

Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.

“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”

Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”

“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.

“BU BAŞARILAR YALNIZCA BİRER BAŞLANGIÇ NOKTASIDIR”

2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.

Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”

“İHRACAT DESTEKLERİNE TAHSİS ETTİĞİMİZ BÜTÇEYİ 2025 YILINDA 33 MİLYAR LİRAYA ÇIKARTIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.

İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.

“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”

Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”

Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Genç Gazeteciler

Haber

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy’de bulunan Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri’ni ziyaret etti.

GENÇ GAZETECİLER İSTANBUL

Okumaya devam edin

Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Genç Gazeteciler

Haber

on

“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:

“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”

Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.

Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.

Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.

“KARARLILIKLA UYGULADIĞIMIZ EKONOMİ PROGRAMIMIZIN MEYVELERİNİ TOPLAMAYA BAŞLADIK”

Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.

Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.

Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.

“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”

Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.

Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.

Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.

“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”

Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.

Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.

“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”

Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.

Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.

“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”

Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.

Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.

“TÜRKİYE YÜZYILI’NI, KARDEŞLİĞİN YÜZYILI YAPMAKTA KARARLIYIZ”

Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.

Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.

Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

Okumaya devam edin
Reklamlar
Dünya17 saat önce

“2024 yılı ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık”

Dünya2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Darülaceze sakinlerini ziyaret etti

Dünya4 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı

Dünya6 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomiye Değer Katanlar 49. Ödül Töreni’nde konuştu

Dünya1 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile görüştü

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi programımızın olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde daha fazla göreceğiz”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni anayasa Türkiye için lüks değil, çok geç kalmış bir ihtiyaçtır”

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Teşkilatı 11. Zirve Toplantısı’na katıldı

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da

Dünya2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim ile görüştü

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenlendi.

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüştü

Dünya3 hafta önce

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

Dünya3 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi hiç olmadığı kadar huzurlu, müreffeh ve güzel günler bekliyor”

Dünya3 hafta önce

“Somali ve Etiyopya arasında, barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımı atıldı”

Dünya4 hafta önce

“TÜRKİYE’YE YENİ REKORLARI, YENİ SEVİNÇLERİ YAŞATACAĞIZ”

Dünya4 hafta önce

Emine Erdoğan, Japonya Veliaht Prensesi Akishino ile bir araya geldi

Dünya4 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya Veliaht Prensi Akishino Fumihito ile görüştü

Dünya1 ay önce

Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Engelsiz Türkiye Programı”nda konuştu

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş’ta 155.000 Konut Anahtar Teslimi ve Kura Çekimi Töreni’ne katıldı.

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT World Forum’da konuştu

Dünya1 ay önce

“Umman ile ilişkilerimiz her alanda gelişmeye devam ediyor”

Dünya1 ay önce

Umman Sultanı Heysem bin Tarık Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ı karşıladı

Dünya1 ay önce

“Kadına şiddete geçit vermeyen bir Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşana kadar sabırla yürüyeceğiz”

Dünya1 ay önce

Gabar Dağı’nda “Çok Özel” Bir Kutlama

Dünya1 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda konuştu

Dünya1 ay önce

11.Altın Palmiye Ödüllerinde yıldızlar geçidi.

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MIKTA üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya geldi

Dünya2 ay önce

“Gazze’de derhal ve kalıcı ateşkesin sağlanması çağrısında bulunuyorum”

Dünya2 ay önce

G20 Liderler Zirvesi Brezilya’da başladı

Dünya2 ay önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva ile görüştü

Dünya5 sene önce

Metin Aslım : İş ve Cemiyet Hayatının Sevilen Siması

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Emel USLU ATİK ;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Sibel GÖZÜYUKARI

Dünya4 sene önce

Türkiye’nin Genç Patronları ; Ebru ÖZDEMİR

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Demet PEKER;

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Nalan ÖZKAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz YILDIRIM

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Filiz AKKAŞ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ticarette korumacılığın artması, serbest ticaretin sekteye uğraması endişe vericidir”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Meliha KARAMAN

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ali Nihat GÖKYİĞİT

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Ayşegül ABACI

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Buse ALUÇ

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“G-20 platformu, küresel meselelerin çözümünde daha etkin ve güçlü bir mecra olmalı”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Açelya ELMAS

Dünya4 sene önce

Burak Elmas, Galatasaray kulübünün 38. başkanı oldu

Dünya4 sene önce

Sektöre yön verenler, Ahmet ÇALLI

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Gül ALCANSOY;

Dünya5 sene önce

ASTOP, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e “Üstün Hizmet ve Başarı Beratı” verdi.

Dünya4 sene önce

Dev yatırımlar | Cumhurbaşkanı Erdoğan, ETİ Maden Lityum Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde konuştu

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Semra İĞTAÇ

Dünya4 sene önce

Emel Uslu ATİK’le ZİRVE YOLUNDA

Dünya6 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kyoto’da Ara Güler Fotoğraf Sergisi’ni açtı

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nı ziyaret etti

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın Burcu KARADAĞ

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE VE JAPONYA’NIN DOSTLUĞU; KÖKLÜ, DERİN VE SAMİMİ”

Dünya5 sene önce

İyi ki varsın Beril ÇAVUŞOĞLU

Dünya2 sene önce

İyi ki varsın Canan Alime Kocaman

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİNİN DEĞERİ DAHA DA YÜKSELMİŞTİR”

Dünya4 sene önce

İyi ki varsın ; Mehmet Cengiz

Dünya2 sene önce

“14 Mayıs 2023 tarihinde milletimiz, cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek üzere sandık başına gidecektir”

Dünya6 sene önce

“TÜRKİYE İLE JAPONYA ARASINDAKİ DOSTLUK VE YAKIN İŞ BİRLİĞİ TAKDİRLE KARŞILANIYOR”

Dünya4 sene önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OECD İstanbul Merkezi Açılış Töreni”ne Video Mesaj Gönderdi

Reklamlar
Reklamlar

PATRONLAR

Son Dakika Haber

seers cmp badge