Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, çalıştayın başarılı geçmesini ve hayırlara vesile olmasını diledi.
“İçerik itibarıyla oldukça zengin ve kapsamlı bir programın hazırlanmasına öncülük eden, fikirleriyle programa katkı veren herkese teşekkür ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dört gün boyunca siyaset, bürokrasi, sivil toplum ve akademi dünyasından kıymetli isimlerle bir araya geleceksiniz. Böylece ülkemizin farklı alanlarda ulaştığı seviyeyi, en yetkili isimlerden bizzat dinleme fırsatı bulacaksınız. Geleceğe dair yol haritalarının şekillendirilmesi noktasında da çalıştayınız önemli roller üstlenecektir” şeklinde konuştu.
UID bünyesinde yapılacak istişarelerin de yeni bir vizyon, ufuk ve bakış açısı kazandıracağına inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler çalışmalarının merkezine istişareyi yerleştirmiş bir hareketiz. Peygamber Efendimizin ‘istişare eden pişman olmaz’ tavsiyesini bugüne kadar hep kendimize rehber edindik. Uluslararası Demokratlar Birliğimizin bu güzel programını ortak akla verilen önemin bir sembolü olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Çalıştayın bir diğer özelliğinin de Birliğin 20’nci kuruluş yıl dönümünde gerçekleştirilmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bundan 20 sene önce Köln’de UETD ismiyle kurulan Birliğimiz, aradan geçen süre zarfında hamdolsun sürekli büyüdü, güçlendi, kökleşti. O gün samimi gönüllerin toprağa diktiği fidan, bugün dalları 25 ülkeye uzanan koca bir çınara dönüştü. Özellikle kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı, ayrımcılık, hatta antisemitizmle mücadelede Birlik, Avrupa’da daima en ön saflarda yer aldı. Uluslararası Demokratlar Birliği, Avrupa’daki kardeşlerimizin haklarının korunması, Avrupalı Türklerin entegrasyon süreçlerinin kolaylaştırılması genç kuşakların asimile olmadan içinde yaşadıkları topluma katılımı, siyaset, ekonomi, sivil toplum ve akademide insanlarımızın desteklenmesi gibi çok geniş bir yelpazede gerçekten kıymetli faaliyetler yürüttü, yürütüyor.”
“ULUSLARARASI DEMOKRATLAR BİRLİĞİ, SENE BAŞINDA YAPTIĞI KONGREYLE GÜÇLENMİŞ VE MOTİVASYONUNU ARTTIRMIŞTIR”
Avrupa’daki Türk diasporasının karşılaştığı sınamalar ve tehditler değiştikçe Birliğin faaliyet sahasının da genişlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Demokratlar Birliğinin son dönemde kendi insanımızla birlikte kardeş topluluklara da el uzatmasını çok kıymetli buluyorum. Hak ve adalet eksenli yürüttüğü çalışmalarla 20 yılda bir marka hâline dönüşen Birliğimizi canıgönülden tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında Birliğe, maddi manevi destek olan, emek veren, daha iyi yerlere gelmesi için ter döken her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Geride bırakılan 20 yılda Birlik çatısı altında görev alanlardan hayatını kaybedenleri de rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Demokratlar Birliği, sene başında yaptığı kongreyle birlikte daha da güçlenmiş, gençleşmiş, dayanışmasını ve motivasyonunu arttırmıştır. İç tartışmaları geride bırakan birliğimiz, demokrasi ve hukukta sapmadan kuruluş misyonunu çok daha başarılı bir şekilde yerine getirecektir. Sizler de görüyorsunuz, sadece bizim değil Avrupalı Türklerin yanı sıra kimliğini ve kültürünü koruma mücadelesi veren on milyonlarca kardeşimizin de Uluslararası Demokratlar Birliğinden büyük beklentileri var” ifadelerini kullandı.
İslam düşmanlığından ırkçılığa, pek çok tehdidin Avrupa’da tırmandığı bir dönemde Uluslararası Demokratlar Birliğinin sorumluluğunun daha da arttığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha çok çalışmak, daha fazla gayret etmek zorunda olunduğunu belirtti.
“AVRUPA TÜRK TOPLUMU OLARAK HER ZAMANKİNDEN DAHA KUŞATICI VE KUCAKLAYICI BİR ANLAYIŞLA HAREKET ETMELİYİZ”
“Hak verilmez, alınır” şiarıyla mücadele temposunun biraz daha artırılması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Türk toplumu olarak saflarımızı sıklaştırmalı, her zamankinden daha dinamik, daha kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla hareket etmeliyiz. Her zaman söylüyorum; biz nerede yaşarsak yaşayalım milletçe güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Asırlar boyu İslam’ın sancaktarlığını yapmış, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir milletin evlatlarına zayıflık yakışmaz, geride olmak asla ve asla yakışmaz” dedi.
Salondaki katılımcıların da bu yüksek öz güvenle ve sorumluluk bilinciyle hareket ettiğine ve edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Sizlerden yaşadığınız ülkelerin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve bilimsel hayatına daha fazla iştirak etmenizi, daha fazla katkı sunmanızı bekliyorum. Bugün yaklaşık 7 milyon insanımız Avrupa’da yaşıyor. Avrupalı Türklerin neredeyse yarısı Almanya’da ikamet ediyor. Vatandaşlarımız uzun yıllar haklarını kullanma noktasında sıkıntı çektiler. Opsiyon Modeli sebebiyle hakkaniyetli olmayan bir tercihe zorlandılar. Alman makamlarıyla olan görüşmelerimizde, sizden gelen taleplere göre biz de bu konuda yaşanan sıkıntıları pek çok kez gündeme taşıdık. Almanya’nın uzun yıllar direndikten sonra çifte vatandaşlığı kolaylaştıran düzenlemeleri kabul etmesini şu anda olumlu karşılıyoruz. Bu imkândan yararlanmanız, hak ve eşitlik mücadelenizde sizlere kuşkusuz fayda sağlayacaktır.”
Bu konudaki müspet yaklaşımlarını geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde misafir edilen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’e de ifade ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Solingen faciasından 31 yıl sonra, 25 Mart’ta yine aynı yerde ikisi çocuk, dört kardeşimize yönelik düzenlenen ırkçı saldırıyı gündeme getirdik. Bu saldırının hiçbir karanlık nokta bırakılmadan tamamen aydınlatılması ve sorumluların da mutlaka cezalandırılması gerektiğini kendisine söyledim. Yurt dışında yaşayan onlarca vatandaşını ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu menfur hadiseler karşısında sessiz kalamayız. Vatandaşlarımızla birlikte soydaşlarımızın haklarını da korumak devletimizin asli görevlerinden biridir. Büyükelçiliklerimizin ve konsolosluklarımızın kapıları sizlere daima açıktır. İnşallah ilgili kurumlarımız vasıtasıyla bu davanın takipçisi olacağız.”
“ANTİSEMİTİZME KARŞI GÖSTERİLEN HASSASİYET İSLAM DÜŞMANLIĞI VE IRKÇILIK KAYNAKLI SALDIRILARDAN ESİRGENMEKTEDİR”
Nefret suçlarıyla mücadele noktasında Avrupa’da bir ayrımın söz konusu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür olaylarda suçun kendisinden ziyade, mağdurun kimliğinin daha fazla ön plana çıktığını, daha çok belirleyici olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Antisemitizme karşı gösterilen hassasiyet ne yazık ki İslam düşmanlığı ve ırkçılık kaynaklı saldırılardan esirgenmektedir. Hatta bu suçlar güvenlik birimlerinin karıştığı NSU cinayetlerinde olduğu gibi ‘dönerci cinayeti’ denilerek, önemsiz hale getirilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
Müslümanlara ve göçmenlere yönelik ırkçı saldırıların çoğunun daha soruşturma aşamasında örtbas edildiğini herkesin bilindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i hedef alan terör eylemlerinin “fikir özgürlüğü” parantezine alınarak görmezden gelindiğini belirtti.
Bu tarz çifte standart örneklerinin sayısının çoğaltılmasının mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’daki gelişmeleri takip eden herkesin kabul edeceği gerçek şudur, bugün Türk ve Müslüman nefretinden beslenen Neonazi terörü, insanlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Aşırı sağcı akımların kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet tarafından himaye edilmesi, Batı demokrasileri adına tam bir faciadır, utançtır, skandaldır” değerlendirmesinde bulundu.
“GAZZE’YE EN FAZLA İNSANİ YARDIM YAPAN ÜLKEYİZ”
Meselenin daha vahim tarafının, Türk ve Türkiye karşıtlığının son yıllarda bazı siyasetçiler ve medya eliyle körüklenmesi, teşvik edilmesi, vatandaşların hedef tahtasına konulması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İçeride köşeye sıkışan hangi siyasetçi varsa, aklına önce bize ve Türkiye’ye saldırmak geliyor. Seçimde başarısız olan kabahati kendinde aramak yerine bize ve ülkemize saldırarak temize çıkmaya çalışıyor. Bunu da açıktan değil demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarının arkasına saklanarak yapıyorlar. Şahsımızı ve bizim üzerimizden ülkemizi hedef alan kampanyaların son dönemde artması tesadüf değildir. Bu kampanyaların tek bir hedefi vardır, o da bizi ve Türkiye’yi susturmaktır. Çünkü Türkiye, sadece İslam ve yabancı karşıtlığı meselesinde değil 7 aydır devam eden Gazze krizinde de dirayetli ve cesur bir duruş sergilemiştir. Yaklaşık 50 bin tonla Gazze’ye en fazla insani yardım yapan ülkeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazzelilere uyguladığı soykırımı daima gündemde tuttuklarını, Filistin davasına verdikleri güçlü desteği her zeminde açıkça ifade ettiklerini dile getirerek, “Küresel siyonist lobinin tüm baskılarına rağmen bu tavrımızı koruyoruz. Kimliğine ve inancına bakmadan zalime zalim, mazluma mazlum demeye devam ediyoruz. Yıllardır bize demokrasi ve özgürlük dersi veren Batılı yöneticilerin, Gazze katliamlarında takındığı ikiyüzlü politikaları ibretle takip ediyoruz” diye konuştu.
“Gösteri hakkı kutsaldır” diyenlerin, 7 Ekim’den sonraki ilk icraatının kendi sokaklarında, Filistin’e destek gösterilerini yasaklamak olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağa sola insan hakları karnesi düzenleyenler, 15 bini çocuk, toplam 35 bin Filistinlinin ölümünü sadece seyrettiler. Lafa her başladıklarında özgür basından dem vuranlar, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden 140’tan fazla gazeteci hakkında tek bir cümle kurmadılar” ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar İsrail güçlerinin hastaneleri bombaladığını, camileri, kiliseleri enkaz yığınına çevirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsanların sığındığı mülteci kamplarını vurdu. Okulları, üniversiteleri, gıda sırası bekleyen sivilleri hedef aldı. Toplu mezarların şahidi olduğu toplu katliamlar işledi ama tüm bu vahşet sahneleri yaşanırken bir avuç vicdan sahibi devlet adamı dışında hiçbir batılı lider, tepki göstermedi, sesini yükseltmedi. İsrail’e ‘artık yeter’ diyecek bir cesur yürek maalesef çıkmadı. Aylarca ateşkes çağrısı yapacak cesareti dahi gösteremediler. Hiçbir şey olmamış, 35 bin masum insan ölmemiş gibi İsrail’in arkasında durmaya, diplomatik ve askerî destek sağlamaya devam ettiler.” dedi.
“TÜM İNANÇLARIN, BARIŞ VE HUZUR İÇİNDE YAŞADIĞI BİR BÖLGE İSTİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı prestijli Amerikan üniversitelerinde aralarında antisiyonist Yahudilerin de olduğu “vicdanlı” öğrenciler ve akademisyenlerin katliama tepki gösterdiğine dikkati çekerek, “Bu insanlar ‘Gazze’de katliam dursun’ dedikleri için şiddete, zulme, eziyete hatta işkenceye maruz kalıyor. Sırf Filistin’e destek verdikleri için rektörler, profesörler işten atılıyor, linç ediliyor. Ancak söz konusu Türkiye olunca başımıza demokrasi havarisi kesilenlerin hiçbirinin bu hadiseler karşısında gıkı dahi çıkmıyor” diye konuştu.
Ne kadar meşhur demokrasi savunucusu akademisyen, aydın, gazeteci ve siyasetçi varsa hepsinin başını kuma gömdüğünü ve olayların yatışmasını beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Niçin biliyor musunuz? Çünkü Batı demokrasisinin sınırlarını İsrail’in menfaatleri çizmektedir. İsrail’in çıkarına dokunan her şey bunların gözünde antidemokratiktir, antisemitiktir” değerlendirmesini yaptı.
Müslüman’ı, Hristiyan’ı, Musevi’si ve diğer topluluklarıyla bölgedeki halkların güvenliğine en büyük zararı saldırgan ve şımarık tutumuyla mevcut İsrail yönetiminin verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Tüm bu gerçeklere rağmen hâlen bizi ve ülkemizi hedef alanlara şunu tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Türkiye’yi düşmanlaştırarak, hiçbir yere varamazsınız. Ne yaparsanız yapın antisemitik lekesi bize yapışmaz. İslam düşmanlığına, yabancı karşıtlığına ve kültürel ırkçılığın her çeşidine nasıl karşıysak antisemitizmi de aynı şekilde reddediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinde bulunulan coğrafyada kargaşa, savaş ve istikrarsızlık görmek istemediklerini belirterek, “Müslüman’ıyla, Hristiyan’ıyla, Yahudi’siyle, tüm inançların, ecdat döneminde olduğu gibi barış ve huzur içinde yaşadığı bir bölge istiyoruz” ifadesini kullandı.
“DOĞRU BİLDİKLERİMİZİ CESARETLE DİLE GETİRECEĞİZ”
Gazze’de süratle kalıcı ateşkesin tesisini, akan kanın durmasını, ardından da 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüme giden yolun açılmasını amaçladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne söylüyorsak bunun için söylüyor, ne yapıyorsak böyle bir barış ikliminin bölgemizde hâkim olması için yapıyoruz. Bundan sonra da tüm insanlığın selameti için doğru bildiklerimizi cesaretle dile getireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının ülkeye ekonomi başta olmak üzere pek çok alanda ciddi katkılar sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk diasporasının Türkiye ekonomisine katkısı 5 milyar dolara ulaştı. Avrupalı Türkler kendilerine dayatılan kalıpların çok ötesine geçmişlerdir. Avrupa’ya ilk gittiklerinde emek yoğun işlerde çalışarak hayata tutunma mücadelesi veren kardeşlerimiz, önlerine çıkan tüm engellere rağmen bugün 40-50 yıl önce hayal dahi edilemeyecek konumlara geldiler” diye konuştu.
“TÜRK DİASPORASI 25 YAŞIN ALTINDA 2 MİLYONLUK GENÇ NÜFUSA SAHİP”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk diasporasının iş hayatından eğitime, akademiden sivil topluma, siyasetten sanata farklı alanlarda elde ettiği başarılarla gurur duyduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yurt dışındaki insanlarımızın kimliklerini koruyarak sağlıklı entegrasyonunu hedefleyen tüm çabaları destekledik, destekliyoruz. Türk diasporası 25 yaşın altında 2 milyonluk genç nüfusa sahip. Hatta kimi ülkelerde beşinci kuşak evlatlarımızı görmeye başladık. Her yeni nesille birlikte maalesef ana vatan ile olan bağ da zayıflamaktadır. Türkçe okuma, anlama ve konuşma konusunda gençlerimiz giderek daha fazla zorluk çekiyor. Dil ve kültür unutulunca da asimilasyon kaçınılmaz hâle geliyor. Asimilasyona karşı en büyük silahımız, çocuklarımıza ana dillerini, kültürlerini ve medeniyet değerlerini öğretmektir.”
Avrupalı Türkleri Türkiye’ye bağlayan en sağlam köprünün Türkçe olduğuna işaret eden Erdoğan, “Devletimizin resmî kurumlarının yeni kuşakların Türkçemize hâkim olmaları ve çift dilli eğitimin yaygınlaştırılması amacıyla yürüttüğü çalışmaları sizler zaten biliyorsunuz. Anaokulundan başlayarak üniversite eğitimine kadar her seviyeye uygun programlarla Türkçe öğretimini teşvik ediyoruz. Ayrıca gençlik kampları, gezi programları, diaspora gençlik buluşmaları, staj ve burs programlarıyla kültürel hareketliliği canlı tutuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’deki hayatını kolaylaştırmak adına pek çok adım atıldığını bildirerek, şöyle devam etti: “Bizden önceki iktidarlar yurt dışındaki kardeşlerimizi sadece ülkenin döviz ihtiyacı olduğunda hatırlardı. Biz ise ‘Güçlü Türkiye Güçlü Diaspora’ şiarıyla göreve geldiğimiz ilk günden beri sorunlarınıza çözüm üretmeye, dertlerinize derman olmaya çalışıyoruz. Bugün kabinemizde, partimizde, Mecliste ve Cumhurbaşkanlığında sizlerin içinden gelen pek çok başarılı arkadaşımız görev alıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14/28 Mayıs seçimleri öncesinde verilen sözlerin hepsinin arkasında olduklarının altını çizerek, şu görüşleri paylaştı: “Bu sözleri de daha öncekiler gibi aşama aşama hayata geçireceğiz. Bu vesileyle sizlerin şahsında cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde bize, partimize ve Cumhur İttifakı’na destek veren tüm kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyorum. 14 Mayıs’ta yüzde 53,72’lik, 28 Mayıs’ta yüzde 56,34’lük rekor katılım oranlarıyla Türk diasporası dünya çapında bir başarıya imza attı. Bu oranlarla sadece bizim gurur kaynağımız olmakla kalmadınız, Batılı ülkelere de çok anlamlı bir demokrasi mesajı verdiniz.”
Türk diasporasının, gelecek yıllarda Türkiye’nin geleceğinde daha güçlü ve belirleyici bir aktör olacağına inancını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bunun için sizlerden birliğinize, beraberliğinize ve kardeşliğinize çok sıkı sahip çıkmanızı istiyorum. Biliyorsunuz yakında Avrupa Parlamentosu seçimleri olacak, sizin sesinizin o salonlarda yankılanması çok ama çok önemlidir. Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmayı ihmal etmeyin. Seçimlerin şimdiden sizler ve Avrupa’daki kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizlerin nezdinde başta Avrupa’da olmak üzere Türkiye dışında yaşayan tüm vatandaşlarımıza sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Çalıştayınızın tekrar hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.