Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Şehirlerimizi, Türkiye Yüzyılı’nın ruhuna uygun bir yaklaşımla ele almamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Partili belediye başkanlarına hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda 10 ay arayla üst üste üç seçim geçirildiğini, seçimler nedeniyle geniş katılımlı istişare ve değerlendirme toplantılarını yapamadıklarını belirtti.
Kızılcahamam’da geçen ay, partinin eski-yeni kurmay kadrosuyla ve milletvekilleriyle beraber olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her kademede danışmaya, diyaloğa önem veriyor, ülkemizin ve partimizin gündemindeki konulara ortak akılla çözüm yolları arıyoruz. Bu anlayışla büyükşehirden il, ilçe ve belde belediyelerine kadar AK Partili tüm belediye başkanı arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Böylece hem yerel seçim sonuçlarını masaya yatıralım hem şehirlerimizin ihtiyaçlarını ve projelerimizi detaylıca görüşelim. Hem de önümüzdeki döneme dair yol haritamızı sizlerin de önerileriyle beraberce şekillendirelim dedik.”
“MAHALLÎ İDARELERDEKİ ÖRNEK KARNEMİZLE YENİ HEDEFLERE YÜRÜDÜK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek il ziyaretleri ve gerekse farklı toplantılarla başkanlarla sık sık bir araya geleceklerini ifade ederek, şunları söyledi: “AK Parti’nin hikâyesi, yerelden genele ilerleyen bir başarı hikâyesidir. Biz başkaları gibi tepeden inme bir parti değil, yerelden bizzat halkın içinde zuhur etmiş ve yükselmiş bir partiyiz. Bundan tam 30 sene önce millete hizmet yolculuğumuza belediyelerden başladık. Mahallî idarelerdeki örnek karnemizle yeni hedeflere yürüdük. Yerel yönetimlerdeki başarılarımız önümüze yeni kapıların ve yepyeni ufukların açılmasına vesile oldu. Politikalarımızı önce belediyelerdeki uygulamalarla ortaya koyduk. Milletimizin sorunlarına önce belediyelerde çözüm ürettik. Kendimizi halkımıza önce belediyelerde ispat ettik. Milletimiz bizi ilk olarak yerel yönetimlerde gördü, tanıdı, bize orada inandı ve güvendi.”
Mahallî idarelerdeki üstün hizmetleri sonrasında 2002’de bu sefer ülkeyi yönetme sorumluluğunun, AK Partili kadrolara tevdi ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Şunu unutmayınız, 2002’de bize iktidar kapısını açan da 22 yıl boyunca iktidarda tutan da hiç tartışmasız yerel yönetimlerdeki başarılarımızdır, gayretlerimizdir. AK Parti’nin en büyük referans kaynağı son 30 yıldır yerel yönetimlerdir. Bu gerçek 1994 senesinden beri değişmemiştir ve değişmeyecektir. Şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim, AK Parti birikimiyle, vizyonuyla, referanslarıyla, yerel yönetimlerde sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın en yetkin, en donanımlı siyasi hareketidir. AK Parti belediyeciliği bugün küresel ölçekte bir marka hâline gelmiştir. Mahallî idareler alanında ülkemizde 30 yıldır standartları biz belirliyoruz. Öyle ki rakiplerimiz bile bizi taklit etmeye bizden kopya çekmeye başladı. Pek çok başlıkta onların da yol haritasını dolaylı olarak biz şekillendiriyor, bir nevi siyasi rakiplerimize koçluk yapıyoruz.”
Tüm bunları söylerken elbette mükemmel oldukları iddiasında bulunmadıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya değişirken, Türkiye muazzam bir dönüşümden geçerken değişime daha hızlı adapte olunması gereken kimi başlıklar bulunduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun, özellikle gençlerin nabzının daha iyi tutulabileceği, beklentilerinin daha iyi karşılanabileceği, belediye hizmetlerinde daha yenilikçi uygulamalar geliştirilmesi gereken konuların olabileceğini vurgulayarak, “Ama şehirlerimizin sorunlarını çözme, şehirlerimizi geleceğe hazırlama, popülizme bulaşmadan politikalar üretme noktasında hiçbir parti, hiçbir belediye başkanı AK Partili kadrolarla yarışamaz, bizimle rekabet edemez. 31 Mart seçimlerinden bu yana yaşananlar bu gerçeği çok net biçimde bir kez daha göstermiştir. Taşlar yerine oturdukça herkes daha sağlıklı ve objektif değerlendirmeler yapabiliyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son seçimlerde muhalefetin tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttüğünü söyledi.
“TÜRK EKONOMİSİNE AĞIR BEDELLER ÖDETECEK HER TÜRLÜ POPÜLİZMDEN UZAK DURUYORUZ”
Muhalefetin ekonomideki sıkıntıları da istismar ederek “kim ne veriyorsa benden beş katı” anlayışıyla hiçbir temeli olmayan uçuk vaatlerde bulunduğunu belirten Erdoğan, muhalefetin deprem riski ve kentsel dönüşüm dâhil şehirlerin kanayan yaralarına dair ortaya hiçbir somut proje koymadığını kaydetti.
“Hayat pahalılığının yükü altında ezilen insanlarımızın popülizm dalgasına kapılmasına engel olamadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetle ülkeye ve millete zarar verecek bir vaat yarışına girmeyi de AK Parti’nin siyaset kodlarıyla bağdaştıramadıklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlarla aralarındaki güven duygusunu zedeleyerek Türk ekonomisine ağır bedeller ödetecek her türlü popülizmden uzak durduklarını dile getirdi.
Dünyanın ve Türkiye’nin gerçekleri temelinde hazırlanan projeleri kamuoyuyla paylaştıklarını dile getiren Erdoğan, 31 Mart’ta milletin sandığa gittiğini, son sözü söylediğini ve iradesini oraya özgürce yansıttığını ifade etti.
Milletin iradesini öperek başlarının üstüne koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yüksek Seçim Kurulunun açıkladığı kesin sonuçlara göre, Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde yüzde 40,5 oy oranına ulaşmıştır. Milletimiz 12 büyükşehir, 12 il, 347 ilçe ve 170 belde olmak üzere toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti’ye emanet etmiştir. Cumhur İttifakı’ndaki müttefikimiz Milliyetçi Hareket Partisi ise sekiz il, 114 ilçe ve 97 belde belediyesi kazandı. Böylece Cumhur İttifakı 12’si büyükşehir, 20’si il, 461’i ilçe, 267’si belde olmak üzere toplam 760 belediyede ipi göğüslemiş oldu. 31 Mart’ta seçim yapılan bin 393 belediyenin yüzde 54,6’sını önümüzdeki beş yıl boyunca inşallah Cumhur İttifakı yönetecektir.”
Hatay’ın 10 yıllık fetret devrinin sona ermesinden ayrıca mutluluk duyduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tercihini Cumhur İttifakı’nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullananlara şükranlarını sundu.
Bir önceki seçimlere kıyasla oy oranları ve belediye sayısından ortaya çıkan negatif sapmayı göz ardı etmediklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki zorlukların haricinde sonuçlara etki eden başka faktörlerin de olduğunu gördüklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin iradesini sorgulamadan seçmenin verdiği mesajların ışığında çok boyutlu muhasebelerini yaptıklarını, hatayı da kusuru da kendilerinde aradıklarını belirtti.
Muhalefetin son 21 yılda defalarca düştüğü halkı ve sandığı suçlama gafletine düşmeden iğneyi kendilerine çuvaldızı başkasına batırdıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hassas süreci kendi takvimleri çerçevesinde bayrak değişimi havasında birlik ve kardeşlikten taviz vermeden kuyumcu titizliğiyle yürüteceklerini dile getirdi.
“HİZMET ETMEK YERİNE ENERJİLERİNİ BAHANE BULMAYA HARCIYORLAR”
Milletin AK Parti’den talepleri gerçekleşene kadar tüm kademelerde gereken adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Seçimler bitince muhalefetin vaat yağmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. ‘Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız’ dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemiyi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski başkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Allah var. Bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar. Nepotizmin ne demek olduğunu üç ay içinde uygulamalı olarak milletimize gösterdiler.”
Muhalefetin eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazdığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Geride bıraktığımız üç aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme politikalarına aleni destek verme, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatmak dışında herhangi bir icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaş darp etmek, kadınların serbestçe hayata katılım alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaş açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, gönüllü kuruluşlara baskı uygulamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. ‘İşçinin ekmeğiyle oynamayacağız’ dediler fakat göreve geldikleri birçok il ve ilçede emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. Buna benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart’a kadar devam eden vaat yağmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren zam yağmuru aldı, işçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı.”
“TÜRKİYE’NİN FAY HATLARIYLA OYNAMAKTAN HERKES UZAK DURMALI”
Muhalefetin siyaset anlayışında köklü bir değişim yaşanmazsa gelecek beş sene boyunca benzer hadiselere yine şahitlik edileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir siyaset tarzını asla kabul etmediklerini söyledi.
“Yerel yönetimlerde güç zehirlenmesine kapılarak vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını doğru bulmuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yakın geçmişte ideolojik fanatizmden çok çektiğini, milyonlarca insanın sadece inancına uygun hayat sürmek istediği için ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü, ötekileştirildiğini, haksızlığa uğradığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çağdaşlık bahanesiyle yıllarca millete eziyet edildiğini, belli bir yaşam tarzına kayıtsız, şartsız uymasının beklendiğini belirtti.
Tepeden inmeci yönetim anlayışının ülkeye ve demokrasiye ağır faturaları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışa 1994 yılında belediyelerde, 2002’de de tüm Türkiye genelinde son verdiklerini söyledi.
Kimsenin hayat tarzına, inancına, tercihlerine karışmadıklarını, siyasi rövanşizmden her zaman ve her şartta uzak durduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde özellikle el değiştiren belediyelerde eski hastalıkların tekrar nüksetmeye başladığına dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına, şöyle devam etti: “Muhalefet içindeki radikal unsurlarında kışkırtmasıyla 28 Şubat dönemini anımsatan uygulamalar, yeniden devreye alınmak isteniyor. Buna müsaade edilmemeli. Türkiye’nin fay hatlarıyla oynamaktan herkes uzak durmalı. Muhalefetin aklıselim sahibi aktörlerinden eski Türkiye’nin kötü hatıralarını tekrar canlandıran sahnelerin önüne geçilmesi noktasında daha çok çaba bekliyoruz. Aynı şekilde birilerinin kendi beceriksizliğinin faturasını, savaşlar ve terör sebebiyle evini, barkını, vatanını terk etmek zorunda kalmış sığınmacılara kesme kurnazlığına da göz yumulmamalıdır.”
“SIĞINMACI NEFRETİNİ KÖRÜKLEYEREK HİÇBİR YERE VARILAMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’de yaşanan olaylara ilişkin, “Toplumda yabancı düşmanlığını ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Dün Kayseri’de küçük bir grubun yol açtığı müessif olayların sebeplerinden biri muhalefetin bu zehirli söylemleridir. Kim olursa olsun, insanların evlerini yakmak, vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez. Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Biz hiçbir zaman böyle olmadık, inşallah bundan sonra da olmayacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrımcılık, ötekileştirme, nefret diliyle insanları düşmanlaştırmanın AK Parti siyasetinde kendisine yer bulamadığını, asla yer bulamayacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunları, salt birilerini eleştirmek için söylemediklerini, birilerini yıpratmanın peşinde de olmadıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarı ve muhalefetiyle elbirliği içinde tüm Türkiye’ye layıkıyla hizmet etmek arzusunda olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Muhalefetin on yıllardır yaptığı gibi siyaset, ‘beyaza siyah, siyaha beyaz’ demek değildir. Siyaset, yanlışa engel olmak, doğruya güç vermek, hayırlı, faydalı, güzel işleri desteklemektir. Millete hizmet götürenlere engel çıkartmak, köstek olmak, elini kolunu bağlayacak bir mantıkla hareket etmek bize yakışmaz. Tam tersine vatandaşa hizmet eden, şehirlerimizin sorunlarına çözüm üreten, derdi kendi ilinin, ilçesinin, beldesinin derdi olan herkese yardımcı olmayı görev biliyoruz.”
Milletin hizmet görmesini, şehirlere hizmet götürülmesini, şehirlerin kaynaklarının, o kaynakların asıl sahibi olanların refahı, huzuru esenliği için kullanılmasını istediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstiyoruz ki günlük siyasi çıkarlar uğruna milletimizin birliği ve bütünlüğü yara almasın. Sosyal barışımız bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın, bunun dışında hiçbir gayemiz, beklentimiz ve gizli gündemimiz yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerinde milletin belediye başkanlarına önemli görevler verdiğini dile getirerek, belediye başkanlarına şöyle seslendi: “Her biriniz, aziz milletimizin takdiri ile mesuliyeti çok yüksek ancak aynı zamanda onurlu, şerefli bir emaneti yüklendiniz. Zannetmeyin ki sadece küçük bir beldeyi yönetiyorsunuz, zannetmeyin ki sadece bir mahallî birimin başındasınız, bilakis siz gölgesinde milyonların huzur bulduğu büyük Türkiye çınarını, büyük AK Parti çınarını ayakta ve hayatta tutuyorsunuz. Her bir belde başkanımız, her bir ilçe, il, büyükşehir belediye başkanımız tüm kadrolarıyla, tüm personeliyle işte böyle kutlu bir vazife icra ediyor. Çınarın tek bir kökünde, tek bir kök ucunda sorun olursa bundan gövde de etkilenir. Aynı şekilde çınarın kökleri ne kadar diri olursa çınarın gövdesi de o kadar diri olur, güçlü olur. Onun için sorumluluğunuz çok büyük. Sadece hemşerilerinize karşı değil, Türkiye’nin her bir ferdine, İslam ve Türk coğrafyasının her bir bireyine karşı vebal taşıyorsunuz. Her bir adımınızda, hatta her bir anınızda, omuzlarınızdaki bu büyük yükü, büyük mesuliyeti dikkate almak zorundasınız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en başta finansal konularda, para meselelerinde bu mesuliyetin hatırlanacağını ifade ederek, belediye başkanlarının yetkilerindeki paranın milletin parası ve belediye başkanları ile ekiplerine emaneti olduğunu kaydetti.
“HARCAMALARINIZI HELAL VE YASAL YOLLARDAN YAPACAKSINIZ”
“Her bir kuruşu kullanırken, harcadığınız paranın milletin parası olduğunu hatırlayacaksınız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Bir de şunu hatırlayacaksınız; Allah var, ölüm var, hesap var ve hesap günü var. Harcamalarınızı helal ve yasal yollardan yapacak, aynı zamanda isabetli yapacak, israftan mutlaka kaçınacaksınız. Kaynağı belirsiz para kuleleri ile gündeme gelenlerin durumunu sizler de gördünüz, görüyorsunuz. Bizde böyle bir yanlış olmaz, olmayacaktır. En küçük yanlış dahi unutmayın size oy verenlere olduğu kadar sadece AK Parti’ye değil gölgesinde milyonların huzur bulduğu Türkiye çınarına da zarar verir. En küçük bir yanlış büyük AK Parti çınarının her bir zerresini mahcup eder, hayal kırıklığına uğratır. Bilerek veya bilmeden işlenen en küçük bir hata şu an bu salonda bulunan arkadaşlarımızın hepsine yük oluşturur. Bizim kadrolarımız hamdolsun büyük mesuliyetin idrakinde bir kadrodur, milletin emanetini gözetme konusunda her birinizin azami hassasiyet içerisinde dikkat ve rikkat içerisinde olacağına ben yürekten inanıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarının seçilmiş olmalarının, milletin üzerinde bir konuma yükseldikleri anlamına asla gelmediğini, tam aksine seçilmiş olmalarının onları milletin hizmetkârı konumuna getirdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun için her an milletimizin içinde olacaksınız, düğünde, cenazede, iyi gününde, kötü gününde aziz milletimiz sizi yanında görecek, yanında bulacak. Her zaman söylüyorum, yoksul gelip sizi bulmayacak, siz gidip yoksulu, muhtacı, dertliyi, garibi gurebayı bulacaksınız, ola ki utanıyordur, ola ki umutsuzdur, ola ki istemekten çekiniyordur, siz o daha anlatmadan anlayacaksınız, göstermeden göreceksiniz, istemeden gidip bulup vereceksiniz. Bakınız şurası çok çok önemlidir, beş yıllık görev süresi dolduğunda sizden sadece size oy verenler değil, o şehrin tüm sakinleri memnun olacak, razı olacak, ‘Allah razı olsun’ diyecek.
Bizde ayrım olmaz. ‘Şunlar oy verdi, bunlar vermedi, şunlar şöyle, bunlar böyle’ bizde bu tür ayrımcılık asla olmadı, bundan sonra da olmaz. Seçim bitmiştir ve oy versin vermesin, tüm şehir sakinleri artık bizim hemşerimizdir, kardeşimizdir. Siz sadece size oy verenlerin değil, tüm şehrin belediye başkanı olacaksınız. Siz birilerinin, güçlünün, zenginin, elitin, seçkinin değil, halkın belediye başkanı olacaksınız. Siz, sesi çok çıkanların, bağıranların, çağıranların değil, sessiz yığınların belediye başkanı olacaksınız. Siz şehrin kenar mahallelerinde hayata tutunma mücadelesi verenlerin, yoksulların, gariplerin belediye başkanı olacaksınız. Bunu başarabildiğiniz ölçüde hem bizim hem de milletimizin gözünde ibra olur, emanetin hakkını vermiş olursunuz.”
Belediye başkanlarının aynı zamanda tarihi bir misyon taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Unutmayın, insanlar şehirleri inşa eder, sonra o şehirler insanları inşa eder. Şehirlerinizi güzelleştirirseniz on yıllar, hatta yüzyıllar boyunca o şehirlerden güzel insanlar yetişir. Çirkin şehirden güzel insan yetişmez. Onun için estetiğe önem vereceksiniz. Şehirlerinizi daha fazla yeşille buluşturacak, daha fazla nefes aldıracaksınız. İhtiyaçları en acil, en hızlı biçimde karşılarken, gelecek nesillere karşı da sorumlu olduğunuz duygusundan sapmayacaksınız. Uyurken bir gözünüz açık olacak. Başınıza yastığa koyarken muhasebenizi yapacaksınız.”
“HALKTAN UZAK DURURSANIZ, HALK DA SİZDEN UZAKLAŞIR”
Belediye başkanlarının önlerindeki beş yılın bir tek gününü bile boş geçirmemesi, boşa harcamaması ve israf etmemesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Elbette makamınızda oturacaksınız. Toplantılar, görüşmeler yapacaksınız. Ama bundan daha çok sizleri milletimizin arasında, kimi zaman bir iş makinesinin üzerinde, kimi zaman bir şantiyenin başında, çizmelerinizi giymiş inşaatın ortasında göreceğiz. Halktan uzak durursanız, halk da sizden uzaklaşır. Kapınız ve sofranız daima vatandaşa açık olacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’deki belediyecilik tecrübesinin başka hiçbir partide görülemeyeceğini belirterek, belediye başkanlarından bu tecrübeden ve birikimden istifade etmelerini, AK Parti’nin özellikle yerel yönetimdeki kültürünü şehirlere her boyutuyla yansıtmalarını istedi.
AK Parti’yi bir çınara benzeten, parti teşkilatının da bu çınarın kılcal damarları olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Teşkilatımızla iç içe olacaksınız, iş birliği içinde olacaksınız. Teşkilatımızla aranıza mesafe asla ve asla koymayacaksınız. Belediye başkanıyla teşkilatın güç birliği, hedef birliği, ufuk birliği, şehrimizi yükseklere taşıyacaktır. Belediye başkanı da teşkilatımız da kendi mesuliyet dairelerinde kalacak, birbirini destekler mahiyette çalışacaktır.”
Kendilerini 22 yıldır milletin gözdesi ve göz bebeği yapan vasıflarının mütevazılık ve amatör ruhları olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz, bu ruhu muhafaza ederek, güçlendirerek bugünlere ulaştık. Ben şöyle arkama bir bakıyorum, tevazu, samimiyet ve gayret. Bundan sonra da bu ruhla hareket edecek ve inşallah milletimize daha uzun yıllar hizmet üreteceğiz. Az önce de ifade ettim, biz hükûmet olarak, genel merkez olarak milletimizin 31 Mart’ta verdiği mesajı okuduk, anladık ve değerlendirmelerimizi buna göre yapıyoruz. Sizler de bizim kadar bu mesajın muhatabısınız. Milletimizin nabzını tutacaksınız, eleştirilerini dinleyeceksiniz. Hoşnutsuz oldukları alanları tespit edeceksiniz ve bütün bunların üzerine gideceksiniz.”
Bütün teşkilatları ve bütün kadrolarıyla her günü yeni bir gün, her sabahı yeni bir sabah olarak gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin de siyasi kültürlerinin de bu yenilenmeye, bu ruh tazeliğine dayandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, her dem yeniden doğarız. İşte bugün de o heyecanı en üst seviyede muhafaza ettiğimizi milletimize tekrar göstereceğiz. Her gün, sanki yarın yokmuş gibi çalışacaksınız. Her gün, sanki yarın seçim varmış gibi çalışacaksınız. Her gün, taze bir heyecanla işinize başlayacaksınız. Sizlerden işte böyle bir tevazu, böyle bir gayret ve samimiyet bekliyoruz. Şunu lütfen hafızınızdan bir an olsun çıkarmayın, belediyeler, bizim eser ve hizmet siyasetimizin amiral gemisidir. Yerelde ne kadar başarılı olursak, hükûmette de o derece başarılı sayılırız. Heyecanımızı kaybetmediğimiz, halka hizmeti Hakk’a hizmet gördüğümüz, gönülden çalışarak gönüller kazandığımız müddetçe Allah’ın izniyle kimse bizim önümüzü kesemez.”
Yerelde bir gevşeme ve rehavet yaşanması hâlinde hükûmette başarılı olsalar dahi arzu ettikleri neticeyi alamayacaklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sessiz yığınların çığlıklarına kulak vermek yerine, sesi çok çıkanların bizi yönlendirmesine müsaade edersek sadece güç kaybı yaşamayız, Allah korusun, milletimiz nezdinde inandırıcılığımızı da kaybederiz. Milletimizi bizar eden başıboş köpek sorunu olmak üzere, şu an ülkemizin gündeminde olan meseleleri bu anlayışla kati bir çözüme kavuşturacağız. Son rötuşlarını yaptığımız bu düzenlemenin yasalaşmasıyla birlikte yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşecek. İnşallah biz de hükûmet olarak sizlere gereken desteği sağlayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depreme hazırlık ve kentsel dönüşüm konusunun geri plana düşmesine izin veremeyeceklerini belirterek, “6 Şubat’ta yaşadığımız acıların tekrarlanmaması için tüm gücümüzle, tüm imkânlarımızla şehirlerimizi depreme dayanıklı hâle getireceğiz. Şehirlerimizi, ‘Türkiye Yüzyılı’nın ruhuna uygun bir yaklaşımla ele almamız gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
Belediye başkanlarından “Sıfır Atık” projesine de destek vermelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Küresel bir markaya dönüşen ‘Sıfır Atık’ projesine önem vermemiz, sadece Allah’ın emaneti olan tabiatın korunması için değil, kaynaklarımızın verimli kullanılması açısından da son derece önemlidir. Sıfır Atık projesine her birinizin samimiyetle sahip çıkmasını istiyorum. Tüm belediye başkanlarımızın kendi şehirlerinde, ilçelerinde, beldelerinde bir başarı hikâyesi yazmasını bekliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında yaptığı konuşmada, “Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. 2024 yılı mal ihracatımız, 2023 yılına göre yüzde 2,5 oranında artarak 262 milyar dolara çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliği ile Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2024 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programdaki konuşmasında, katılımcıları selamlarken iş dünyasının, Türk milletinin, dost ve kardeş halkların yeni yılını tebrik etti.
Katılımcıların 1 Ocak itibarıyla başlayan üç aylarını da tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’im bizleri Ramazan-ı Şerif’e de sağlık ve afiyetle kavuştursun diyorum” ifadesini kullandı.
“GAZZE MEZALİMİ İÇİMİZDE BÜYÜK BİR YARA OLARAK 2024 SENESİ BOYUNCA DA KANAMAYA DEVAM ETTİ”
Gazze ve Lübnan başta olmak üzere Türkiye’nin yakın çevresinde savaşların, katliamların ve çatışmaların eksik olmadığı zorlu bir yılın geride bırakıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tüm dünyanın gözleri önünde 15 aydır devam eden ve 50 bin masumun hayatına mal olan Gazze mezalimi içimizde büyük bir yara olarak 2024 senesi boyunca da kanamaya devam etti. 2024’ün son haftalarında Suriye’ye doğan özgürlük ve adalet güneşinin 2025 senesinde savaş uçaklarının kararttığı Gazze semalarında da sökün etmesini yürekten temenni ediyoruz. Suriye’de 13 yıl boyunca olduğu gibi 7 Ekim 2023’ten beri maruz kaldıkları zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizi de yalnız bırakmadık. Çeşitli kanallardan gönderdiğimiz 100 bin tonluk insani yardımla Gazzeli mazlumların yükünü bir nebze olsun hafifletmeye çalıştık. Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması için diplomatik alanda yürütülen tüm çabalara hem destek verdik hem de öncülük ettik. İsrail’le ticari işlemleri tamamen durduran tek ülke yine Türkiye olmuştur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Filistin Serbest Ticaret Anlaşması’nı genişletme müzakerelerini tamamlayarak hem Filistin halkının alınan karardan zarar görmemesini temin ettiklerini hem de kendilerine ilave katkılarda bulunduklarını kaydetti.
Kış mevsiminin bastırmasıyla insani felaketin ağırlaştığı Gazze’de tek bir masumun daha hayattan kopartılmasına tahammülleri olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu anlayışla katliamların bir an önce durması ve kalıcı barışa giden yolun önünün açılması için yoğun gayret sarf ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde çok yönlü yürüttüğümüz bu çabalarımızın müspet sonuçlarını görmeyi ümit ediyoruz. Filistin halkıyla dayanışma adına hükûmetimizin aldığı bu karara destek veren iş dünyamızın tüm temsilcilerine bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. İçeriden ve dışarıdan gelen bütün eleştirilere rağmen nasıl Suriye’de haklı çıkan biz olduysak Gazze krizinde de tarih haklılığımızı teyit edecek, Türkiye’nin adaletten, barıştan ve merhametten yana olan tavrının isabetli olduğunu görecektir. Allah’ın izniyle bundan en küçük bir şüphe duymadık ve duymuyoruz.”
“ENFLASYONLA MÜCADELE DÜNYADA GEÇEN YILA DAMGASINI VURDU”
Her yıl, bir önceki yılın dış ticaret rakamlarını değerlendirmenin iktidarlarının âdeta bir geleneği hâline geldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karnemizi önümüze koyduğumuz, başarılarımızın ve eksiklerimizin muhasebesini yaptığımız bu toplantılarımıza büyük önem veriyoruz. Bunu, aynı zamanda halka hesap verme prensibimizin asli bir unsuru olarak görüyoruz. Bu gelenek inşallah bundan sonra da devam edecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl artan dış ticaret rakamlarının bir tarafında hükûmetin, diğer tarafında özel sektörün bulunduğunu belirterek fedakârca çalışarak Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ihracatçıları ve iş dünyasının elçilerini tebrik etti.
“BÖLGEMİZDE YAŞANAN BÜTÜN ZORLUKLARA RAĞMEN TÜRKİYE HEDEFLERİNE DOĞRU EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR”
2024 yılında Türkiye’nin dış ticaret alanında yakaladığı ivmeyi tüm yönleriyle inceleyeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dış ticaret rakamlarının objektif değerlendirmesini yaparken şu noktanın gözden ırak tutulmaması gerektiği kanaatindeyim. Türkiye olarak özellikle bölgesel gelişmeler bağlamında belirsizliklerle dolu son derece sancılı ve sarsıntılı bir yıl geçirdik. Karadeniz’den komşularımız olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, kimi zaman çok tehlikeli boyutlara vararak 2024 yılında da devam etti. Koronavirüs sürecinde geçici denilerek devreye alınan korumacı tedbirler maalesef geçen yıl da küresel ticareti olumsuz etkilemeyi sürdürdü. Tüketim, üretim ve enflasyon gibi temel ekonomik göstergelerde salgınla beraber başlayan bozulmanın üstesinden henüz gelinemedi. Jeopolitik gerilimler, siyasi çalkantılar ve henüz tam istenilen seviyelere gelinemeyen enflasyonla mücadele dünyada geçen yıla damgasını vurdu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 senesinde nispeten daha iyi bir yıl beklenildiğini, 2025’te küresel iktisadi faaliyetin toparlanmakla birlikte salgın öncesi ortalamalarının altında seyredeceğinin anlaşıldığını vurgulayarak, OECD’nin tahminlerine göre dünya ekonomisinin 2024 yılını yüzde 3,2’lik büyümeyle kapatacağının, 2025 yılında ise yüzde 3,3’lük bir büyüme oranına ulaşacağının öngörüldüğüne değindi.
ABD ekonomisinin sırasıyla yüzde 2,8 ve yüzde 2,2 oranında, Avro Bölgesi’nin ise yüzde 0,8 ve yüzde 1,2 oranında büyümesinin beklendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “En büyük ticaret ortağımız olan Almanya’daki olumsuz görünümün bizim açımızdan Avro Bölgesi için önemli bir risk unsuru teşkil etmektedir. Ama kendimize yeni pazarlar, yeni ticaret ortakları bularak inşallah bu riski de minimize etmeye çalışacağız. Genel tabloya baktığımızda, şunu net bir şekilde görebiliyoruz. Küresel mal ve hizmet ticareti 2025 yılı için olumlu sinyaller vermesine karşın çözüme kavuşturulamayan sıcak çatışmalar ve jeopolitik gerilimler sebebiyle daha tedbirli, temkinli hareket etmemizi elzem kılmaktadır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomide ve bölgede yaşanan bütün bu zorluklara rağmen Türkiye’nin hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
“İSTİHDAM SON BİR YILDA 1 MİLYON 31 BİN KİŞİ ARTTI”
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle yeni başarı hikâyeleri yazmaya devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu verileri paylaştı: “2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüme kaydeden ekonomimiz tam 17 çeyrektir, kesintisiz büyüyor. Böylece yılın ilk 9 ayında yüzde 3,2 oranında büyüme oranına ulaştık. 2023 yılında 1 trilyon 130 milyar dolar olan ekonomimiz 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon 260 milyar doları buldu. 2023 yılında 13 bin 243 dolar olan kişi başına gelirimizin 2024 yılında 15 bin doları aşmasını, 2025 yılında ise 17 bin dolar seviyesinin üzerine çıkmasını bekliyoruz; nereden nereye. 2025 yılı için net ihracat ve sabit sermaye yatırımlarının da desteğiyle yüzde 4 büyüme oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle ifade etmek isterim. İstihdam son bir yılda 1 milyon 31 bin kişi arttı. İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı ekim ayında 32 milyon 970 bin kişiye ulaşarak tarihin en yüksek seviyesini gördü. Ocak-Ekim 2024 döneminde, işsizlik oranımız ortalama yüzde 8,8 oranıyla son 23 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Erkeklerde yüzde 6,6 ile yine işsizlikte tarihimizin en iyi oranını yakaladık.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı haziran ayında başlayan ve enflasyonla mücadelede sağlam bir zemin oluşturmayı amaçlayan geçiş sürecinin 2024 yılı haziran ayı itibarıyla sona erdiğini, ikinci aşama olan dezenflasyon sürecinin başladığını dile getirdi.
“2025 YILINDA DA ENFLASYON ORANIMIZ İLAN EDİLEN SEVİYELERDE GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sabah TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılına ait enflasyon verilerinin uyguladıkları politikaların doğruluğunu teyit ettiğini belirterek, “Enflasyon aralıkta aylık bazda yüzde 1,03 olurken yıllık bazda yüzde 44,38’e gerilemiştir. Yıllık enflasyon 2023 sonuna göre 20 puan, 2024 Mayıs ayındaki zirve seviyesine göre 31 puan düşmüştür. 2025 yılında da enflasyon oranımız orta vadeli programla ve enflasyon raporunda ilan edilen seviyelerle uyumlu şekilde gerçekleşecektir. Bu umut verici gelişmelerin arkası inşallah gelecek” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların hükûmete, politikalara, ekonomi programına ve tüm bunlarla birlikte Türk ekonomisinin güçlü potansiyeline güvendiğini vurguladı.
Bu konuda ihracatçıların desteğinin çok kıymetli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerek ihracatımızı hedeflerimizle uyumlu bir şekilde artırmaya gerekse enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşürmeye katkıda bulunmak için iş dünyamızın tüm paydaşlarından samimi destek bekliyoruz” diye konuştu.
“İHRACATÇILARIMIZIN MESELELERİYLE İLGİLENDİK”
Türkiye’yi çok farklı seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracatçılar ve iş insanlarıyla yüzlerce seyahate çıkıp dünyayı adeta karış karış dolaştıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her yerde Türkiye’nin potansiyelini, gücünü ve imkânlarını devlet adamlarına ve iş dünyasının temsilcilerine birlikte anlattıklarını kaydederek, “Büyük-küçük ayrımı yapmadan ihracatçılarımızın meseleleriyle ilgilendik. Gümrük işlemlerinden vize sorunlarına, alacak tahsilatından serbest ticaret anlaşmalarına kadar her alanda çözümler ürettik. Zorluklarla karşılaşsak da hep yeni yollar, yöntemler ve pazarlar bulduk” diye konuştu.
Afrika ve Latin Amerika açılım politikaları sayesinde Türk iş dünyasının bu coğrafyalarda da engelleri aşarak güçlü varlık göstermeye başladığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün hamdolsun dünyanın her köşesinde ihracattayız. İhracat, Türk ekonomisinin amiral gemisi vasfını hâlen koruyor. Nitekim 2024 yılının ihracat rakamlarına baktığımızda bunu net şekilde görebiliyoruz” ifadesini kullandı.
“2024’TE AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRACATIMIZ YÜZDE 4,2 ARTIŞLA 108,7 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıla ait dış ticaret verilerine değinerek şunları paylaştı: “Öncelikle 2024 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 2,2 artışla 23,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece aralık ayı aylık ihracat rekorunu kırdık. İthalatımız ise yüzde 11,1’lik artışla 32,3 milyar dolar oldu. Yılın tamamında ihracat rakamlarında Cumhuriyet tarihinin rekoruna imza attık. Biraz evvel ifade ettiğim olumsuzluklara rağmen 2024 yılı mal ihracatımız, 2023’e göre yüzde 2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Ayrıca son 19 ayın 12’sinde o ayın ihracat rekorunu kırdık. 2024 yılı ocak-aralık döneminde 31 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaparken, 54 ilimiz de ihracatını artırmıştır. En fazla ihracat yapan 5 ilimiz sırasıyla 56,8 milyar dolarla İstanbul, 32 milyar dolarla Kocaeli, 23,8 milyar dolarla İzmir, 18,2 milyar dolarla Bursa ve 13,2 milyar dolarla Tekirdağ’dır. 2024 yılı genelinde ise ithalatımız yüzde 4,9 düşüşle 344,1 milyar dolara inmiştir.”
Geçen yıl dış ticaret dengesinde olumlu kazanımlar elde ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “2023’te 106,3 milyar dolar olan dış ticaret açığını, 2024’te 82,2 milyar dolara kadar indirdik. Yani 2024’te dış ticaret açığını tam 24 milyar dolar düşürdük. 2024’te ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artışla yüzde 76,1’e yükseldi. Bu oran, göreve geldiğimiz 2002 yılında sadece yüzde 50 civarındaydı. 2024 yılında ihracatımızda kıymet bazında artışta öne çıkan ilk üç ülke ise yüzde 22,2 artışla Birleşik Krallık, yüzde 9,9 artışla Amerika Birleşik Devletleri ve yüzde 52’lik artışla Suudi Arabistan olmuştur. 2024 yılında Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 4,2 artışla 108,7 milyar dolara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nin son 12 ayda ithalatının yüzde 7,5 gerilediği bir ortamda, ülkemizin bu pazara ihracatının artması çok mühimdir. Ayrıca İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine ihracatımız yüzde 6,1 artarak 70,1 milyar dolara, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerine yüzde 12,9 artışla 11,1 milyar dolara yükselmiştir.”
“EKONOMİMİZ DAHA DENGELİ BÜYÜME TRENDİNDE İLERLEMEKTEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İhracatın değer bazında en çok arttığı ilk üç fasılaya şöyle bir baktığımızda motorlu kara taşıtlarında yüzde 5,3 artışla 32,5 milyar doları, demir ve çelikte yüzde 15,1 artışla 10,2 milyar doları, elektrikli makine ve cihazlarda yüzde 6,4 artışla 16,4 milyar doları yakaladığımızı görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Üretimdeki orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün katkısının altını çizmek istediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “2024 yılında yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı, kıymet bazında tam yüzde 19 oranında artışla 8,8 milyar dolara yükselmiştir. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracatı ise yüzde 2,8 artışla 92,4 milyar dolara ulaşmıştır. 2022’de yüzde 36,9 olan orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının payı 2023’te yüzde 40,4’e, bu yıl yüzde 41’e çıkmıştır. Bu durum, ürünlerimizdeki nitelik artışının önemli işaretidir. Döviz ihtiyacımız azalırken makroekonomik istikrarımız güçlenmekte, dolayısıyla ekonomimiz daha dengeli büyüme trendinde ilerlemektedir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihracat rakamlarının ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını temenni ederek, “Bu başarının altında fabrikalarda alın teri döken işçiden ustabaşına, atölyelerde emek veren çıraktan kalfaya, insanımıza istihdam kapısı olan işveren ve yatırımcıdan ürünlerimizi dünyayla buluşturan ihracatçılarımıza kadar herkesin imzası vardır. Tabii bu rekor ihracat rakamlarına, kadınların yüzde 20’nin üzerinde katkı yaptığını memnuniyetle belirtmek isterim. Başta kadınlar olmak üzere bütün ihracatçılarımızı ve emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mal ihracatı gibi hizmet ihracatında da hedeflerini aşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını söyledi.
2024 yılında hizmet ihracatı hedeflerinin 110 milyar dolar olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yılın ilk 10 ayında 97,1 milyar dolar hizmet ihracatına ve 54 milyar dolar hizmet ticareti fazlasına ulaştık. Yıllıklandırılmış olarak bakıldığında, ekim ayı itibarıyla gerçekleştirdiğimiz 112,5 milyar dolar hizmet ihracatı ile hedefimiz olan 110 milyar doların üzerine çıktık” diye konuştu.
Gerek mal ticaretinde gerçekleşen performansın gerekse hizmetlerin güçlü katkısının cari işlemler dengesine olumlu yansıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Cari işlemler hesabı 5 yıl sonra ilk kez son 5 aydır aylık bazda fazla vermiştir. 2024 yılı sonunda cari işlemler açığının geçen yılki 40,4 milyar dolardan 10-11 milyar dolar seviyesine kadar gerileyeceği anlaşılıyor. Böylece 2024 yılında cari işlemler açığının millî gelire oranının yüzde 1’in altında kalacağına inanıyoruz. Hep söylediğim gibi bu başarılar yalnızca birer başlangıç noktasıdır. Çok daha büyük başarılara ulaşmak için durmadan, yorulmadan, yandık-bittik diyen felaket tellallarına aldırmadan çalışmaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin kıvanç kaynağı olan ihracatçıların dün olduğu gibi yarın ve daima yanlarında olacaklarını dile getirerek, “2024 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza toplam 24,7 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2025 yılında 33 milyar liraya çıkartıyoruz” ifadelerini kullandı.
İhracatçıların finansmana erişimini kolaylaştırmak için devletin ilgili tüm kurumlarının ortak çaba harcadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, finansmanda sadece Eximbank’la yetinmediklerini, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketiyle önemli bir adım atarken, kefalet sistemiyle de teminat sorununa çözüm getirdiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merkez Bankamız finansmana erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 13 kat artışla 4 milyar liraya çıkardı. Merkez Bankası son 1 yılda 573 milyar liralık reeskont kredisi kullandırdı” dedi.
“DESTEK SÜREÇLERİNİ HIZLANDIRMAYI AMAÇLIYORUZ”
Türkiye’yi daha güçlü, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturmak için yoğun çaba içinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımızca ‘2025 Yılı İhracat Planı’ çalışmalarını da başlatmış bulunuyoruz. İhracatçılarımızın yurt içi ve yurt dışı fuar katılımlarına yönelik desteklerin kapsamını genişletmeyi, desteklere erişimini kolaylaştırmayı ve destek süreçlerini hızlandırmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Sadece 2024 yılının değerlendirmesini yapmadıklarını, aynı zamanda 2025’in de hedeflerini belirlediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz sene, 2024 yılı mal ve hizmet ihracatı için sizlere 375 milyar dolar hedefini koymuştum ve hamdolsun size olan güvenimi boşa çıkarmadınız. 2025 yılında mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 390 milyar doları geçeceğimize inanıyorum. Önümüzdeki yıl, hedeflerimizi de aşan bir ihracat rakamına ulaşacağınız konusunda Cumhurbaşkanınız olarak ben sizlere güveniyorum.”
Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamının ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu ve ticaretin artırılması için özveriyle çalışan herkesi tebrik etti.
“Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştüreceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları kaydetti:
“Aziz milletim, hepinizi en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Bugün 2024’e veda ediyor, yeni umut, beklenti ve hayallerle 2025 senesini karşılıyoruz. Öncelikle yeni miladi yılın ülkemiz, milletimiz, gönül coğrafyamız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
“BİRBİRİMİZE DAHA SIKI KENETLENECEĞİZ”
Geçtiğimiz yıl boyunca istiklal ve istikbalimiz uğrunda toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Millet olarak 2025 yılında birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı, inşallah, daha da güçlendirecek, birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Geride bıraktığımız 2024 senesi, ülkemiz içinde ve bölgemizde pek çok kritik gelişmeye sahne oldu. Mahallî idareler seçimlerini, tam bir demokrasi şöleni havasında, Türk demokrasisinin olgunluğunu tüm dünyaya yeniden gösterdiğimiz bir iklimde, hamdolsun, başarıyla gerçekleştirdik.
Milletimizin iradesi sandıkta özgürce tecelli ederken, kazanan demokrasimizle birlikte yine 85 milyon vatandaşımızın tamamı oldu. Tercihleri ne olursa olsun, seçim sandıklarını birer bayram yerine çeviren vatandaşlarıma bugün bir kez daha teşekkür ediyorum.
Seçimlere ve bölgemizde patlak veren yeni krizlere rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomi programımızın meyvelerini toplamaya başladık. İstihdamda, ihracatta, üretimde, turizmde, savunma sanayiinde ve diğer alanlarda çok önemli başarılara imza attık.
Deprem bölgemizi yeniden ayağa kaldırma çalışmalarımızda ciddi mesafe katettik. Yeni yılda bu çalışmalar daha da hızlanacak.
Enflasyondaki düşüşün, özellikle yılın son aylarında, artarak devam etmesi 2025 yılı hedeflerimize ulaşacağımızı teyit ediyor. Vatandaşımızın refah kaybını telafi edecek, alım gücünü artıracak politikalara ağırlık vermek suretiyle, inşallah, daha iyi yerlere geleceğiz.
“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ”
Konut, kira ve gıda başta olmak üzere fahiş fiyatlarla milletin ekmeğine göz diken fırsatçılarla mücadelemizi, 2025 senesinde de kararlılıkla devam ettireceğiz.
Vatandaşlarımdan, geçmişte Türkiye’ye çok ağır faturalar ödetmiş popülist söylemlere prim vermemelerini özellikle istirham ediyorum.
Son 22 yılda bu ülkenin ve milletin tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, ekonomideki konjonktürel sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Doğru yoldayız, Allah’ın izniyle hedeflerimize de ulaşacağız. Sizlerden sadece biraz daha sabır, metanet ve anlayış istiyoruz.
“YENİ DÖNEMİN SURİYE’DE KALICI İSTİKRARA KAPI ARALAMASI İÇİN GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLAYACAĞIZ”
Aziz milletim, 2024 senesinin son haftaları köklü tarihî, beşerî ve komşuluk ilişkilerimizin bulunduğu Suriye’de yeni bir dönemin kıvılcımı oldu. Yeni dönemin Suriye’de kalıcı barışa, huzura, istikrara ve ekonomik refaha kapı aralaması için gereken her türlü desteği sağlayacağız.
Suriye’de istikrar ortamı kök saldıkça inanıyorum ki, 13 yıldır vatan hasreti çeken Suriyeli muhacirlerin gönüllü geri dönüşü de kolaylaşacaktır. Bu süre boyunca ensar millet olmanın en güzel örneklerini sergileyen tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun” diyorum.
“GAZZE’DEKİ KATLİAMLARA İLK GÜNDEN İTİBAREN EN GÜÇLÜ TEPKİYİ VEREN ÜLKEYİZ”
Gazze’deki katliamlara ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren, vicdanlı ve adaletli duruşunu her platformda ortaya koyan ülke konumundayız. Gazze’de ve diğer Filistin topraklarında 15 aydır devam eden katliamların son bulması, burada da barışın tesisi için yoğun gayret sarf ediyoruz.
Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin devletinin kurulması için 2025 yılında da tüm gücümüzle çalışacağız.
“TEMENNİMİZ, 2025 YILINDA KUZEYİMİZDE DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR”
Her ikisi de Karadeniz’den komşumuz olan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil bir barışla sona erdirilmesi önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Temennimiz, 2025 yılında kuzeyimizde de yeni bir dönemin başlamasıdır.
Sınırlarımız ötesinde bütün bu diplomatik hamleleri hayata geçirirken, ülkemiz içinde en önemli gündemimiz iç cephemizin tahkimatı olacaktır.
Türkiye Yüzyılı’nı, kardeşliğin yüzyılı yapmakta kararlıyız. Önümüzdeki dönemde terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge vizyonumuzu gerçeğe dönüştürmek için kararlı adımlar atacağız. Ülkemizin önünde yeni bir yol açacak bu sürecin suhuletle, karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde yürümesi için her türlü gayreti gösteriyoruz. Ama gerektiğinde, devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye almaktan da çekinmeyeceğiz.
Bu çerçevede 2025 yılında milletimize inşallah yeni müjdeler vermeyi ümit ve arzu ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Rabbim bizleri hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize ve umudunu Türkiye’ye bağlamış yüz milyonlarca mazluma mahcup etmesin diyorum. Bu temennilerle yeni takvim yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini diliyor, her birinizi saygıyla selamlıyorum.
Yeni miladi yılınız kutlu olsun. Kalın sağlıcakla.”
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.
Gerekli cookie, sayfa gezinmesi ve web sitesinin güvenli alanlarına erişim gibi temel işlevleri etkinleştirerek bir web sitesi kullanıma yardımcı olur. Web sitesi bu cookie olmadan düzgün çalışamaz.
Tercih cookies, bir web sitesinin, tercih ettiğiniz diliniz veya bulunduğunuz bölgeniz gibi, web sitesinin davrandığını veya görünüşünü değiştiren bilgileri hatırlamasını sağlar.
İstatistik
İstatistik cookies, web sitesi sahiplerinin anonim olarak bilgi toplayıp bildirerek ziyaretçilerin web siteleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir.
Pazarlama
Pazarlama cookies, ziyaretçileri web sitelerinde izlemek için kullanılır. Amaç, bireysel kullanıcıya ilgi çekici ve böylece yayıncılar ve üçüncü taraf reklamverenler için daha değerli olan reklamları görüntülemektir.
Sınıflandırılmamış
Sınıflandırılmamış cookies, bireysel kurabiye sağlayıcıları ile birlikte sınıflandırma sürecinde olduğumuz cookies.